Mahkemece, kesin mühletin hitamından sonraki bir tarihe duruşma günü tayin edilmesi suretiyle İİK. m. 304/2 kapsamında verilmiş olan 6 aylık uzatma yetkisinin zımnen kullanıldığının kabul edilmesi gerektiği- Komiser heyetince nihai raporun ibraz edildiği tarih ile karar tarihi arasında geçen 36 günlük sürenin, tebliğ işlemleri, itirazların sunulması ve sonucunda mahkemece yapılacak inceleme ve değerlendirme süreci dikkate alındığında makul kabul edilebilecek nitelikte olduğu- Yargılama sürecine etkisi bulunmayan, hiçbir kusuru olmayan talep edenlerin ve konkordatoya kabul oyu kullananların makul süre olarak kabul edilebilecek 20 günlük gecikme nedeniyle cezalandırılmalarının doğru olmayacağı-
Konkordato- Borca batıklık bilançosu-  Marka değerinin tespitine yönelik yapılan hesaplama-
Borçlu şirket hakkında, İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ile konkordato projesinin tasdiki istemi-
Konkordato sürecinde, dava teorisinin aksine yargılama sırasında değişen sermaye artırımı, iş ortaklığı yapılması gibi durumların da nazara alınması ve değişen hususların projenin uygulanabilirliğine etkisinin tartışılması gerektiği- Dosyaya ibraz edilen maden sahasının işletilmesine yönelik iş ortaklığı anlaşmasının projenin uygulanabilirliğine etkilerini değerlendirilen rapor tanzimi yoluna gidilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle ortaklık sözleşmesinin projenin uygulanamadığının kanıtı olarak nitelendirilmesinin hatalı olduğu- Borca batıklığın tespitinde TTK 376 uyarınca borçlu malvarlığının rayiç değerlerinin dikkate alınması gerekirken, yalnızca şirket hesap ve kayıtlı üzerinde yapılan inceleme sonuçlarıyla yetinilmesinin hatalı olduğu-
Konkordato talebi üzerine kesin yetki dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi durumunda, mahkemece, HMK. m.20'de belirtilen sürede talep olması halinde, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi ve konkordatoya yönelik alınan tedbir kararlarının re'sen kaldırılmasına karar verilmesinin gerektiği-
Üçüncü kişi ipoteği ile teminat altına alınan alacağın adi alacak olarak nisapta nazara alınıp alınmayacağı hakkında-
Covid-19 salgın hastalığının sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla 7226 sayılı Kanunun Geçici 1.maddesinde belirtilen sürelerin 13/03/2020(bu tarih dahil) tarihinden 30/04/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar duracağı hüküm altına alınmış, 30.04.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Kararının 1.maddesi ile 01/05/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar durma süresinin uzatıldığı- Yasanın durma sürelerinin istisnasını düzenleyen Geçici 1.madde 2. fıkrasında konkordato mühlet ve sürelerine yer verilmemiş olması ve madde gerekçesinde açıkça konkordato mühlet ve sürelerinin durduğunun belirtilmesi karşısında mali durumu iyi olmayan konkordato talep edenin lehine yorum yapılarak konkordato mühlet ve sürelerinin durduğunun kabulü konkordato kurumunun amacına da uygun düşeceği-
Katı uygulanan konkordato kurallarının ne alacaklı ne de borçluya fayda sağlamayacağı- Rehinli alacaklılarla anlaşma sağlanmaması konkordatonun tasdikine engel olmadığı- Borçlunun borca batık olmadığı, adi alacaklıların % 80’inin konkordato projesine onay verdiği, rehinli alacak sahiplerinden en büyük alacaklı banka ile yargılamanın devamı sırasında anlaşma sağlandığı, borçlunun iyiniyetli olmadığı konusunda herhangi bir iddia ve olguya rastlanmadığı, rehinli malların satışının ertelenmesi konusunda talepte bulunulduğu anlaşılmakla, mahkemece dava teorisine bağlı olmayan konkordato talebinde büyük bir nisapla projenin kabul edildiği olgusu, bankaların talepten sonra borçlu ile anlaşmaları, projenin başarıya ulaşması için gerekirse rehinli malların satışının durdurulabileceği hususları üzerinde de durularak konkordato talebinin yeniden değerlendirilmesi gerekirken, sadece rehinli alacaklılarla müzakerelerin olumlu geçmemesi gerekçe gösterilerek projenin başarıya ulaşma sansının bulunmadığı sonucuna varılmasının hatalı olduğu-
Konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisinin mahkemeye çağrılarak dinlenmeden borçlu şirketin iflasına karar verilemeyeceği-
Konkordato tasdiki davası- Borçlu şirketin dava tarihinden kısa bir süre önce kısmi bölünme ve sermaye azaltımı yaparak yeni bir şirket kurarak mallarının bir kısmını bu şirkete aktardığı, her iki şirketin ortaklarının aynı kişiler olduğu, bu hususun konkordato projesinde ve dava açılışında belirtilmediği, alacaklılar tarafından bildirilen ve borçlu tarafından kabul edilen alacak miktarları ile borçlu şirketlerin defterlerinde kayıtlı alacak miktarlarının örtüşmediği, borçlunun dürüstlük koşulunu ihlâl ettiği-