TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - D. Yargılama > Madde 74 - I. Ceza hukuku ile ilişkisinde
Banka yöneticileri tarafından davacı ve onun durumundaki diğer offshore hesabı açtıranların iradelerinin fesada uğratıldığı ve bu suretle offshore hesaplarına para yatıran kişilerin haksız ve hukuka aykırı bir fiile maruz bırakıldıkları açıkça ortaya konduğundan ceza mahkemesindeki belirlemeler ve Yargıtaya intikal eden diğer dosyalardaki aciz vesikaları gözetildiğinde, davacının off-shore hesaba yatırılan ve oradan tahsil etme olanağı bulunmayan parasının, anılan hesaba havale edilmesi aşamasında davalı banka görevlilerinin telkin ve yönlendirmelerinin, davacıda hesabın banka güvencesi altında olduğu konusunda güven oluşturucu eylemlerinin bulunup bulunmadığının özellikle banka eski yöneticilerinin yargılandıkları ceza davasının akibet araştırılarak irdelenmesi gerektiği-
Mahkemece ceza mahkemesince davalı hakkında senedin yağması suçundan mahkumiyet kararı verildiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, adı geçen mahkeme kararının kesinleşmediğinin, temyiz aşamasında olduğunun dosyadaki yazılardan anlaşıldığı, bu mahkeme kararının kesinleşmesi beklenip, TBK'nın 74.maddesi uyarınca bu davaya etkisi üzerinde durulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Banka yöneticileri tarafından davacı ve onun durumundaki diğer offshore hesabı açtıranların iradelerinin fesada uğratıldığı ve bu suretle offshore hesaplarına para yatıran kişilerin haksız ve hukuka aykırı bir fiile maruz bırakıldıkları açıkça ortaya konduğundan ceza mahkemesindeki belirlemeler ve Yargıtaya intikal eden diğer dosyalardaki aciz vesikaları gözetildiğinde, davacının alacağını davalı şirketten tahsil edemeyeceği anlaşıldığından, diğer davalılar hakkındaki davada ceza mahkemesinin mahkumiyet kararının hukuki sonuçları BK’nun 53. maddesi çerçevesinde gözetilerek BK. mad. 41, TTK. mad. 321/son ve 336/5. uyarınca, davalılar ve davalı bankanın külli halefi olan diğer bankanın hukuki durumunun saptanması gerektiği-
Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen hak sahiplerine gelir veya aylık tahsisi yapılmaması ile bağlanan gelir veya aylığın kesilmesine ilişkin Kurum işlemi usul ve yasaya uygun olup gelirin veya aylığın kesilme tarihi ile Kurumun geri alma hakkının kapsamına ilişkin olarak; fiilen birlikte yaşama olgusunun başlama tarihi esas alınarak bu tarih itibariyle gelir veya aylık kesme veya iptal işlemi tesis edilip ilgiliye, anılan tarihten itibaren yapılan ödemeler yasal dayanaktan yoksun ve yersiz kabul edilmesi gerekip ancak uygulanacak madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, fiili birliktelik daha önce başlamış olsa dahi maddenin yürürlük günü öncesine gidilerek; 01.10.2008 tarihi öncesine ilişkin borç tahakkuku söz konusu olmamalı ve bu şekilde belirlenecek yersiz ödeme dönemine ilişkin olarak 5510 sayılı Yasanın 96. maddesine göre uygulama yapılması gerektiği-
Kambiyo senedinin bedelsizliği nedeniyle açılmış menfi tespit istemine ilişkin davada, davacının şikayeti üzerine açılan ceza davasında davaya konu kambiyo senedinin geçerli olmadığına dair Asliye Ceza Mahkemesinin davalının mahkumiyete ilişkin kararının ve Yargıtay 5. Ceza Dairesinin onanma ilamının bulunduğu, ceza mahkemesinin maddi olguya dair tespiti hukuk hakimini bağlayacak olsa da, davacının takip ve dava konusu senetten dolayı davalıya 40.000,00 TL borçlu olduğuna dair ceza mahkemesindeki beyanında ikrarı bulunduğundan, borçlunun bu kabulünün dikkate alınarak kendisine ödemeler konusunda ispat imkanı tanınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkeme kararının araştırma ve inceleme eksikliğinden ceza davasındaki tanıkların dinlenilmesi, mahallinde keşif yapılması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu-