Davacıdan tapuda gösterilen satış bedeli ve masrafları üzerinden önalım hakkını kullanıp kullanılmayacağının sorulması, kullanılacağının beyan edilmesi halinde önalım bedelinin depo edilmesi için süre ve olanak tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının bedelde muvazaa yönündeki delillerinin, varsa davalının karşı delillerinin toplanması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek muvazaa iddiası konusunda bir sonuca ulaşıldıktan sonra depo kararının verilmesi gerekeceği-
Önalım davalarında nispi vekalet ücretine karar verileceği-
Davacı tarafça bedelde muvazaa iddiasında bulunulduğuna göre öncelikle bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamak üzere davacı tarafa imkân tanınmalı ve hâsıl olacak sonuca göre önalım bedelinin tapudaki satış bedeli mi yoksa mahkemece belirlenecek değer mi olduğu tespit edilmeli ve ondan sonra davacı tarafa kesin olarak belirlenen önalım bedelinin ödenmesi için uygun mehil verilmesi gerekeceği-
Davalının fiili taksim savunması üzerinde durularak delillerinin ve varsa davacının karşı delillerinin toplanması öncelikle önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağının belirlenmesi ve ondan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen de­ğerden az olduğunu iddia eder, bunu da ispat edemezse, tapuda yazılı bedel ile gerçek satış bedeli olduğunu iddia ettiği bedel arasındaki miktar oranında haksız çıkmış sayılacağından, ka­zanılan ve kaybedilen oranlar dahilinde taraflara yargılama gideri ve vekalet ücreti yükletilmesinin gerekeceği-
Satış dışındaki temliklerde önalım hakkının kullanılması mümkün olmayıp, trampaya konu edilen taşınmazlar arasındaki değer farkının tapuda trampa olarak yapılan temlikin aslında satış olduğunu göstermeye yeterli olmayacağı-
Davada, davalı taraf, davacının satış bedelini ve tapu giderlerini karşılayan teminat mektubu sunmasına itiraz etmemiş, ancak, bu konuda açık bir muvafakatte de bulunmamıştır, ayrıca davalı vekili, teminat mektubunun sunulmasından sonraki 2.5.2006 günlü dilekçesinde, teminat mektubunun kararla birlikte nakde çevrilerek nemalandırılmasını istemiş ise de, bu dilekçede davacı tarafın teminat mektubu sunmasına muvafakat edildiği yönünde herhangi bir beyan bulunmadığı gibi, dilekçenin sonuç bölümünde de davanın reddi istenilmiş olup, bu içerikteki bir dilekçeye dayanılarak, teminat mektubu sunulmasına davalı tarafın açıkça muvafakat etmiş olduğunun kabulüne olanak olmadığı-