Mahkemece, davalının fiili taksim savunması üzerinde durularak bu konuda davalıların ve varsa karşı taraf delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, mahallinde yapılacak keşifle eylemli taksim olup olmadığının belirlenmesi ve eylemli taksimin varlığı tesbit edildiğinde paydaşların kullandıkları yerlerin krokide gösterilmesi, bu konuda denetime elverişli uzman bilirkişi raporu alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece davacıya tapuda gösterilen satış bedeli ve masrafları üzerinden önalım hakkını kullanıp kullanılmayacağının sorulması, kullanılacağının beyan edilmesi halinde tapuda gösterilen satış bedeli üzerinden dava harcı ikmal ettirilerek önalım bedelinin nakten depo edilmesi için süre ve olanak tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Önalım hakkının paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma hakkını veren bir hak olduğu- Bu hakkın paylı mülkiyet ilişkisinin kurulduğu anda doğacağı ve payın üçüncü kişiye satılması ile de kullanılabilir hale geleceği- Yargılamada dinlenen davacı tanıklarının payın satılmasından sonra gerek davalının, gerek dahili davalının taşınmaza gelip kontrol etmediklerini beyan etmeleri de ortada gerçek bir satın alma iradesinin olmadığını, payın değerini yüksek göstermeye yönelik bir temlik yapıldığını göstertiği- İkinci satışta dahili davalı E.D.’in önalım davası sonucu elinden çıkacak bir payı bile bile satın alması hayatın olağan akışına uygun olmayıp, payın ikinci kez kötü niyetle el değiştirmesi karşısında mahkemece davacıya ilk satışta tapuda gösterilen satış bedeli üzerinden önalım bedelini depo etmesi için uygun süre ve olanak tanınarak oluşan duruma göre bir karar verilmesinin gerektiği-
Davacı, tapuda gösterilen satış bedelinin önalım hakkını engellemek amacıyla muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini kanıtlayamadığına göre, tapuda yazılı bedel ile gerçek satış bedeli olduğunu iddia ettiği bedel arasındaki miktar oranında davada haksız çıkmış sayılacağından, kazanılan ve kaydedilen bu oran dahilinde kaybedilen kısma yönelik yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve kaybedilen miktar üzerinden kendisini vekil ile temsil ettirmiş davalı yararına A.A.Ü.T.'ne göre nisbi vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği-
Önalım hakkına konu edilen payın, 1 No’lu parselin paydaşlarından İ.S. tarafından davalıya 19.3.2010 tarihinde 90.000 TL bedelle satıldığı; davacının ise tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia ederek, bedelde muvazaa iddiasıyla gerçek satış bedeli olan 10.694.53 TL üzerinden önalım hakkının tanınmasını talep ettiği; davacının bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekeceği-
Davacıya, tapuda gösterilen satış bedeli ve satış masraflarından oluşan önalım bedelini depo etmesi için uygun süre tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Önalım bedelinin TMK.'nın 734. maddesinde de açıklandığı gibi tapuda gösterilen satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerinin toplamından ibaret olduğu-
Bedelde muvazaa iddiası kanıtlanmadığına göre, mahkemece davacıya, tapuda gösterilen satış bedeli ve satış masraflarından oluşan önalım bedelini depo etmesi için uygun süre tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davaya konu 2137 ve 1782 no.lu parsellerin imar uygulaması sonucu hangi parsellere revizyon gördüğü ayrın-tılı olarak belirlenmeli, bu parsellerde davacının ve davalının birlikte paylarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve ondan sonra davacıya, tapuda gösterilen satış bedeli ve satış masraflarından oluşan önalım bedelini depo etmesi için uygun süre tanınması ve sonucuna göre infazda tereddüt yaratmayacak şekilde hüküm verilmesi gerekeceği-
Davacıdan tanıklarının isim ve adresleri sorularak, bildirdiği tanıklar dinlenip tüm deliller birlikte değerlendirilerek, muvazaa iddiası konusunda bir sonuca ulaşıldıktan sonra depo kararı verilmesi gerekeceği-