Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre müşterek çocuklar için takdir edilen iştirak nafakasının az olduğu-
Mahkemece evliliğin butlanı (iptali) karar verilerek 2006 doğumlu küçüğün velayeti babaya verilmiş ise de; küçük, davalıların müşterek çocuğu olmayıp; davalının ilk eşinden olma çocuğu olduğundan; bu davada küçüğün velayet düzenlemesine konu edilemeyeceği-
Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde ana bakım ve şefkatine muhtaç olan müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası az olduğu-
Kadın ve kocanın her ikisinin de işçi olarak çalıştığı ve asgari ücret düzeyinde maaş aldıkları, taraflar benzer ekonomik ve sosyal durumda olduklarından; davacı kadın lehine Türk Medeni Kanununun 175. maddesindeki yoksulluk nafakası verilmesi koşullarının oluşmadığı-
Kişisel ilişkinin mümkün olduğunca ana ve babanın çocukla birlikte olmasını kolaylaştırıcı şekilde düzenlenmesi gerektiğinden, kocanın izin günlerinin araştırılıp, çocuğun henüz okul çağında bulunmadığı da dikkate alınarak olabildiğince babanın izin günleriyle çakışacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılmasının gerekeceği-
Manevi tazminat miktarı saptanırken kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerektiği-
Manevi tazminat miktarı belirlenirken, kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; diğer tarafdan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunun göz önünde bulundurulmasının zorunlu olduğu-
Geçici velayeti babaya bırakılan müşterek çocuklar ile davacı anne arasında mahkemece düzenlenen kişisel ilişki günlerine ilaveten ayın belirlenecek hafta sonlarında da anne yanında yatıya kalacakları şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekeceği-
Ziynet alacağının, boşanma davasının eki niteliğinde olmadığı ayrıca nispi harca tabi olduğu-