Organik olmayan psikotik bozukluk teşhisi konulan anneye kişisel ilişki kurma hakkı tanınmasının çocukların huzuru bakımından ciddi bir risk oluşturup oluşturmayacağı ve bu hakkın amacına aykırı olarak kullanılıp kullanılmayacağı konusunda, çocukların yüksek yararları gözetilerek, anne ve çocuklarla görüşme suretiyle uzmandan rapor alınması gerekeceği-
Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu-
Davacı (kadın) ön inceleme duruşmasında ''tazminat talebim yoktur'' demek suretiyle tazminat talebinden feragat ettiğinden, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takibe konu ilamdaki alacaklı çocuk yönünden hükmedilen nafaka, ergin olduğu tarihte, alacaklı kadın yönünden hükmedilen nafaka ise boşanma ilamının kesinleştiği tarihinte kendiliğinden sona ereceği gibi alacaklı kadın ve müşterek çocuk yararına daha önceki bağımsız nafaka davasıyla hükmedilen nafakaların da tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde talep edilmesinin gerekeceği-
Taraflar arasında görülen boşanma davası sonunda, müşterek çocuklarından birinin velayetinin anneye, diğerinin velayeti ise babaya verilerek kardeşlerin birbirlerini göremeyecekleri şekilde, anne-babayla çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlenmesinin doğru olmayacağı-
Kişisel ilişki hakkı tanınan babanın bu süre sınırları içinde çocuğunu bulunduğu ülkeye götürme hakkının bulunduğu, kişisel ilişkinin sadece "Türkiye sınırları içerisinde" tesis edilemeyeceği-
Davalı baba ile 2012 doğumlu müşterek çocuk arasında kurulan kişisel ilişki, çocuğun yaşının çok küçük olması, henüz anne sütüyle beslenmesi, uzun süre anneden ayrı kalması dikkate alındığında, bu sürenin çocuğun üstün yararına uygun bulunmadığı ve çok uzun süreli olduğunun kabulü gerekeceği, ayrıca dini bayram günlerinde kurulan kişisel ilişkinin başlama ve bitiş saatinin de ilamda gösterilmesi gerekeceği-
Küçük reşit olduğu tarihte, hükmedilen iştirak nafakası kendiliğinden sona erecek olup, İİK'nun 33/1. maddesine göre; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabileceği-
Boşanma veya ayrılık vukuunda, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olacağı ve bu hususu hakimin, görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekeceğinden; velayetin kullanılmasının kadına verilmesi halinde, ortak çocuk için uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Davalı (kadın)ın sadakatsiz davranışlar içine girmesine karşılık, davacı (koca)nın da eşine bir çok kez fiziksel şiddet uyguladığı ve sürekli hakaret ettiği anlaşıldığından, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit derecede kusurlu bulunmaları sebebiyle davacı (koca) yararına manevi tazminata hükmedilemeyeceği-