Davacı kadına ödenmesine karar verilen iştirak nafakasına ait olduğu her bir ayın geçmesi tarihinden geçerli olmak üzere yasal faize hükmedilmesi gerekirken, her ayın doğduğu tarihten itibaren faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kendisine kişisel ilişki kurma hakkı tanınan ana ya da babanın hakkını kullanacağı süre ve zamanı bilmesi gerekeceği-
İştirak nafakasının arttırımına ilişkin davada, davacı avukatlık bürosunun ortağı, üzerine kayıtlı lüks aracı, evleri ve işyerleri var ve müşterek çocuk 2005 doğumlu; davalı ise şirkette genel müdür ve ekonomik durumunun iyi ise, hakkaniyet ilkesine uygun olarak iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği- Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın ve müşterek çocuk yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı baba ile küçük arasında gece de kalacak şekilde ve yılın belirli günlerinde kişisel ilişki kurulması gerekeceği-
Müşterek çocukların yaşı göz önüne alındığında kişisel ilişkiye dair düzenlemenin bu aşamada yeterli olduğunun, değişen koşullar uyarınca kişisel ilişki süresinin yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği-
Kişisel ilişkinin değiştirilmesine dair talebinin kabulüne karar verilen, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, davacı (kadın) yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarı az olduğundan, daha uygun miktarda bir tazminata hükmedilmesi gerekeceği- Müşterek çocuklarla anne arasında kişisel ilişki düzenlenirken, çocukların üstün yararı yanında annelik duygularının da dikkate alınması gerektiği-
Mahkemece davacı tarafından davalıya banka aracılığıyla yapılan nafaka ödemelerine ilişkin evrakların celbedilmesinden sonra, önceki bilirkişi dışında bir bilirkişi görevlendirilerek, davacının davalıya her yıl ÜFE oranında ödemesi gereken nafaka miktarlarının belirlenmesi ve davalının dava tarihine kadar davacıdan, birikmiş nafaka borcu da dahil, ne kadar nafaka alacağı bulunduğunun tespit edilmesi, davacının hem bankaya yapmış olduğu, hem de icra dosyasına yapmış olduğu ödemelerin tarihleri ve miktarlarıyla belirlenmesi, davalının toplam nafaka alacağının tespitinden ve davacı tarafından yapılan toplam nafaka ödemelerin tespitinden sonra, davacının davalıya fazla nafaka ödemesi yapıp yapmadığının belirlenerek hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekeceği-
Boşanma kararının tebliği üzerine bu kararda yer alan kişisel ilişkiye dair düzenlemeyi davacının temyiz etmesi mümkün olup, temyiz itirazı olarak ileri sürülmesi ve incelenmesi mümkün olan bir husus için ayrı bir dava açılamayacağı-