Muvazaa nedeniyle alacağın temlikine ilişkin tasarrufun iptali davasında davacının davalı borçludan alacaklı olmasının bir ön koşul niteliğinde olduğu-
Borçluya herhangi bir ödeme emri tebliğ edilmediğinden, takibin kesinleşmediği ve bu durumda, başvurunun bu haliyle İİK. mad. 168/5, 169 kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerektiği- Borçlunun başvurusunu, İİK'nun 71. maddesine dayandırmasının da bu sonucu değiştirmeyeceği (HMK. mad. 33)- Borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş ise de, alacaklının uyuşmazlığı sürdürme iradesinin mevcut olması nedeniyle borçlunun itiraz hakkının doğduğu ve itirazının süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
Dava dilekçesini bir bütün olarak değerlendirerek, davayı nitelendirmek ve uygulanacak kanun maddesini belirlemek görevinin hakime ait olduğu (HMK. mad. 33)- Uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, hakimin taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve tarafların delil gösterilmesini isteyebileceği (HMK . mad. 31)-  Dava dilekçesinde, "davalı eşin yükümlülüklerini yerine getirmediği" iddiası ile "tedbir nafakası" isteminde bulunan davacının duruşmada "davalı eşinin başka bir kadınla yaşadığını ve bu nedenle nafaka istediğini" açıklaması iddianın genişletilmesi kapsamında bulunduğu ve davalının açık muvafakati olmadığından tedbir nafakası istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- 
İhalenin kesinleştiği ve satış bedelinin taşınmaz üzerindeki ipotek ve haciz alacaklarının tamamını karşılamadığı görüldüğünden, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilip kesinleşecek sıra cetvelinin sonucuna göre işlem tesisi gerekirken, paranın doğrudan ipotek alacaklısının dosyasına gönderilmesinin hatalı olduğu- yasal değildir. Şikayetçinin iddiaları, sıra cetveli yapılmasından sonra, sıra cetveline itiraz edilmesi halinde inceleneceğinden, mahkemece, birden fazla alacaklı bulunması ve ihale bedelinin tüm alacakları karşılamaması nedeniyle, İİK. mad. 140. maddesi gereğince, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasının emredilmesine karar verilmesi gerektiği-
İhale kesinleştikten sonra, satış işlemleri sırasında icra müdürlüğünce usul ve yasaya aykırı işlemler yapıldığı ve muvazaa nedeniyle genel hükümler dairesinde ihalenin usulsüz olduğu iddiaları ile icra müdürlüğünce tapu müdürlüğüne yazılan tescil müzekkeresinin yok hükmünde olduğundan bahisle tapu tescil işlemlerinin iptaline ve bu talebin reddine yönelik başvuruda icra mahkemesince "ihale kesinleşmiş olduğundan ve muvazaalı satış yapıldığı iddiaları yargılamayı gerektirdiğinden istemin reddine" karar verilmesi gerekirken, icra mahkemesince "gönderme kararı verilemeyeceği" gözardı edilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinin hatalı olduğu-
İhalenin feshi talebi bir dava olmadığından, ilgililerin tümünün karşı taraf olarak gösterilmemiş olması halinde, ihalenin feshi talebinin reddine karar verilemeyeceği, icra mahkemesinin alacaklı haricinde ihale alıcısı olan diğer kişilere de tebligat çıkartılarak taraf teşkilinin sağlanması gerektiği- Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, toplam paraya çevirme giderinden satışı yapılan her taşınmaza isabet eden miktar oranlama suretiyle tespit edilerek, ayrıca müstakil harcamalar var ise bedele eklenerek oluşacak sonuca göre İİK'nun 129. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi gerektiği- İpotekli taşınmazların satışının İİK'nun 150/e maddesi gereğince süresinde istenmemesi nedeniyle takibin düşmesine rağmen satışın yapıldığına ilişkin fesih iddiasının ve her bir taşınmaz yönünden ihale bedelinin, İİK’nun 129. maddesindeki koşulları karşılayıp karşılamadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından istenmemiş, ayrı bir takibin konusu yapılmış ve takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmış olduğundan, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesinin mümkün olmayacağı; olmayıp, satış tutarının, bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince, alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması gerektiği- Birden fazla alacaklının bulunduğu durumlarda, icra müdürlüğünce, öncelikle İİK'nun 140.maddesi gereğince sıra cetveli yapılması ve alacaklılara, diğer alacaklara yönelik itirazlarını ileri sürme imkanı tanınması gerektiği- Şikayetçinin alacağının rüçhanlı olup olmadığı ve öne sürdüğü diğer hususlar, sıra cetveli yapıldıktan sonra itiraz halinde tartışılacabileceğinden, icra müdürlüğünce "satış bedelinin İİK'nun 138/2. maddesi gereği sıra cetveli yapılmaksızın takip alacaklısına ödenmesi"ne karar verilmesinin hatalı olduğu; mahkemece, ihale bedelinin takip alacaklısına ödenmesi işleminin iptaline yönelik şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasının emredilmesine karar verilmesi gerektiği-
Tapu iptali ve tescil istemi, olmadığı takdirde ise TMK'nun 1007. maddesine dayalı tazminat istemiyle açılan davada, dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden arsa payının, bayındırlık resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülmek suretiyle bağımsız bölümünün değeri tespit edilip taleple bağlı kalınarak bir hüküm kurulması gerektiği-
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler nedeni ile sonradan düzenlenen sözleşmenin ilk sözleşmedeki prim(kardan pay alma), taraflar arasındaki hükmü ortadan kaldırıp kaldırmadığının çözümü için sözleşmelerin incelenmesi ve hukuksal sonucunun değerlendirilmesi gerektiği- İşçinin, kâr ve zararla ilgili bilgileri işverenden isteme hakkı bulunmadığı, işçinin alacağı kâr payının, safi kâr üzerinden hesaplanması gerektiği- Sözleşmeyle işçiye ücretle birlikte üretilenden, cirodan veya kardan belli bir pay verilmesi kararlaştırılmışsa, hesap dönemi sonunda bu payın, yasal hükümler veya genellikle kabul edilmiş ticari esaslar göz önünde tutularak belirleneceği- İşçi ayrıldığında proje veya iş tamamlanmamış, ancak dava tarihine göre tamamlanmış ve işveren bu işten dolayı kar etmiş ise, burada kardan pay almanın kıstelyevm esasına göre çalışılan süre ve çalışılmayan süreye oranlanarak belirlenmesi gerektiği- Hukuki nitelendirme ve yukarıda belirtilen ilkelere göre, davacının prim alacağına hak kazanabilmesi, başka bir ifade ile bu alacağın muaccel olması için primin dayanağı projelerin öncelikle tamamlanmış olması gerektiği-
Takip konusu ilamda tahliyesine karar verilen yer ile icra müdürlüğünce bu ilamın uygulanması amacıyla gidilen yerin aynı yer olmadığını iddia eden şikayetçi 3. kişinin başvurusu, ilama aykırılık şikayeti olduğu, icra mahkemesince İİK'nun 276. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak şikayetçinin, taşınmazda bulunmasını haklı gösterecek bir belgesi bulunmadığından bahisle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-