Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı, boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarıyla kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmesi gerekeceği-
Davalı tarafından temyiz edilen hükme davacının tazminat miktarı hakkında bir itirazı olmadığı ve davalı tarafından usulü kazanılmış hak oluştuğu-
Davalı erkek eş önceki aşamalarda tazminat talep etmemiş, ancak tahkikat aşamasında maddi ve manevi tazminat talep etmiş olup, davacı kadın eşin, talep sonucunun genişletilmesine açık muvafakat bildirmediği gibi, davalı tarafından bu konuda yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmadığı, bu sebeple, davalının tazminat talepleri hakkında "karar verilmesine yer olmadığı"na karar verilmesi gerektiği-
Dava dilekçesinde eşinin borçları nedeniyle çekmiş olduğu kredilerin ve diğer borçların cevabi yazı ile tespit edilmesi ve bu borçların ödenebilmesi için kocanın kendisine ödeme yapmasını ya da borçların alacaklı olan kurumlara koca tarafından ödenmesini talep ettiği ve bu talebin boşanmanın fer'isi niteliğinde olmadığı-
Davacının evi terk etmek suretiyle birlikte yaşamaktan kaçınmasının tek başına davalının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemeyeceği-
Davacının, davalının anne ve babasıyla birlikte kaldığı, davalının dönmesinden sonra tarafların beş ay daha birlikte yaşadıkları, davalının eşini anne ve babasına bakması için zorlaması üzerine, bunu kabul etmeyen davacıyı evden kovduğu, “aç davanı, paranı ben vereceğim” diyerek haklı hiçbir sebebi bulunmadığı halde birlikte yaşamaktan kaçındığı, gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının, davacıya göre daha fazla kusurlu olduğunun kabulü ve davacı yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdir ve tayini gerektiği-
Boşanmada manevi tazminatın amacının, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamak olduğu- Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdirinin, müesseseyi amacından saptıracağı-
Haksız eyleme dair genel sorumluluk sebebine dayanan manevi tazminat isteklerinin talebin dayandırıldığı maddi hadise evlilik birliği içinde meydana gelmiş olsa bile, aile mahkemelerinin değil, genel mahkemelerin görevi kapsamında değerlendirileceği-
Davacı (koca)'nın, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, başka kadınlarla ilişkisi olduğu, eşine şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği; davalı (kadın)'ın ise, eşine şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği, bu durumda, davacının diğer eşe göre ağır kusurlu olduğu, davalı kadın yararına maddi manevi tazminat takdiri gerekeceği-
Tarafların karara karşı karar düzeltme yoluna başvurdukları boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun bozma dışında kaldığı için kesinleştiği hal böyle iken mahkemece davacı kocanın ağır kusurlu kabul edilmesi ve buna bağlı olarak davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata(TMK md 174/1-2) hükmedilmesinin doğru olmadığı-Maddi veya manevi tazminat talebinin reddi veya kabulü halinde vekalet ücretine hükmedilemeyeceği-