Mahkemenin, HMK'nun 120/2. maddesi uyarınca gider avansının yatırılması hususunda vermiş olduğu ara kararının borçluya tebliğ edilmediği, dolayısıyla sonuç doğurmayacağı anlaşılmakla, mahkemece, anılan ara kararı usulünce tebliğ edilmeden HMK'nun 115. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
1. HD. 06.03.2017 T. E: 2014/19830, K: 1056-
Paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri-
1086 sayılı HUMK zamanında açılan tasarrufun iptali davasında, bozma ilamına uyulup bozmadan sonraki aşamada, sadece HMK’nun 324 maddesi uyarınca "delil avansı istenebileceği", gider avansı istenmesinin yerinde olmadığı- Ara karar gereğinin yerine getirilmemesinin sonuçlarının açıklanmamasının hatalı olduğu- Kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerektiği- Soyut kesin süre verilerek davanın usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Paydaşlar arasında çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteği-
1. HD. 27.02.2017 T. E: 2014/19854, K: 906-
Gider avansının yatırılmadığının veya eksik olduğunun anlaşılması halinde, yatırılması veya tamamlanması için HMK'nun 120/2. maddesi gereğince verilecek iki haftalık kesin süre ile birlikte gider avansının nelerden ibaret olduğu net olarak belirlenmesi ve avansın yatırılmamasının hukuki sonuçları konusunda uyarı yapılması gerektiği ve bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddedileceği-  Haciz işlemleri ile haciz ihbarnamelerinin kaldırılması ile icra mahkemesine başvuran davacıya (şikayetçiye); ara kararda, gider avansı içeriği ve miktarı ayrıntılı şekilde belirtildiği, gider avansının yatırılması için iki hafta kesin süre verildiği, ihtarın davacı vekiline tebliğ edildiği, verilen süre içinde gider avansın yatırılmamasının hukuki müeyyidelerinin ihtar edildiği anlaşıldığından, borçluların verilen kesin süre içersinde gider avansını yatırmadığı sabit olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
İİK’nun 68/a-4 maddesinde, HUMK.'nun 309/1. (HMK'nun 211/1-a.) maddesine atıfta bulunulmadığından, icra mahkemesince, öncelikle borçlunun isticvabına ve duruşmada imzalarının alınması yoluna gidilemeyeceğinin kabulü gerektiği- Borçlu, "senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını" ileri sürerek, imza incelemesine esas olacak imza örneklerinin bulunduğu resmi ve özel mercileri beyan etmiş olduğundan, öncelikle  ilgili yerlerden getirtilen ve dosya kapsamına bulunan borçluya ait karşılaştırma yapmaya elverişli imzaların esas alınması suretiyle usulünce bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilirkişi tarafından dosyaya celbedilen imza örneklerinin rapor tanzimine yeterli görülmediğinin belirtilmesi durumunda ise; borçluya İİK mad. 68a/5. uyarınca meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek, geldiğinde, imza ve yazı örnekleri alınıp bilirkişi incelemesi yaptırılmak sureti ile sonuca gidilmesi gerekirken, mahkemece bu usule uyulmadan "doğrudan" borçluya meşruhatlı davetiye gönderilerek gelmediğinden bahisle istemin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı-  Paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi, ecrimisil, yıkım, eski hale getirme ve tazminat isteklerine ilişkin davada, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerektiği-
Davada ileri sürülen el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan veya saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerektiği-