3561 sayılı Kanun kapsamında kayyım atanmasının kaldırılması istemi-
3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemi-
Dosya kapsamındaki belgelerden, mahkemece, gider avansını iki haftalık kesin sürede yatırması için davacı tarafa tebligat yapıldığı, davacı vekilinin, posta havalesi yoluyla süresinde gider avansını yatırdığı anlaşıldığından, mahkemece, işin esasına girilerek, sonucuna uygun bir hüküm verilmesi gerekeceği-
İpoteğin ve ipotek dışındaki şerhlerin kaldırılması istemine davalarda, dava konusu değerin, taşınmaz üzerindeki ipotek senedindeki borç miktarı kadar olduğu, eksik harcın buna göre hesaplanarak tamamlattırılması gerektiği- Davaya konu ipoteğin konusunu oluşturan genel kredi sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlı ticari dava niteliğinde olduğundan, davaya bakma görevinin ticaret mahkemesinde olduğu-
Anlaşmalı boşanma davalarından kaynaklı tapu iptal ve tescile ilişkin davalar maktu harca tabi olmasına rağmen mahkemece nispi harç alınarak davalar görülmesinin doğru olmadığı- Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte olan tarife gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davacı lehine nispi vekalet ücreti takdirinin kanuna aykırı olduğu- Birleşen davanın reddine karar verildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan tarife gereğince maktu vekalet ücretine ve davalı tarafından yapılan yargılama gideri var ise yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği-
Harca tabi işlemlerden harç alınmasının Harçlar Kanunu uyarınca emredici nitelikte olduğu, harç miktarı ve ücreti vekaletin de dava değerine göre belirleneceği, davacı taraf harca tabi olup, karşı taraf harca tabi değilse de, yasanın aradığı şartın davayı açan tarafın harca tabi olup olmadığı olduğu, harca tabi ise, mutlaka yasanın belirlediği oran ve miktarda harç alınması yasa gereği olduğundan, mahkemece bu husus re’sen dikkate alınması gerekeceği, karşı taraf harçtan muaf olmasının yasal sonucu değiştirmeyeceği, bu nedenle, nispi harcın tahsil edilmesi ve bu noksanlığın giderildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekeceği-
Davalı-karşı davacı kadın tarafından boşanmaya ilişkin açılmış bir karşı dava olmadığı halde, karşılık boşanma davası var kabul edilerek boşanmaya karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu- Aleyhinde boşanma davası açılmış olan eş, bu dava içinde maddi ve manevi tazminat isteyebilecekken, bu isteklerini bağımsız bir dava ile ileri sürmesi halinde nispi harç yatırmak zorunda olduğu- Davalı erkeğin eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığı ve birlik görevlerini yerine getirmediği, buna karşılık davalı-karşı davacı kadının ise eşine hakaret ettiği ve fiziksel şiddete yönelik davranışta bulunduğu anlaşıldığından, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olduğu ve erkeğin de dava açmakta haklı olduğui boşanmaya karar verilmesi gerektiği-
Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılacağından, ve dava, davacı vekili tarafından açıldığından, mahkemece tüm tebligatların dava dilekçesinde ismi ve adresi gösterilen davacı vekiline yapılması gerekirken duruşma günü davetiyesinin davacı asıla gönderilmesi, tebligatın, davacı asılın adresinden ayrıldığından bahisle iade edilmesi üzerine de yine davacı vekiline herhangi bir tebligat yapılmaksızın, davacının ve vekilinin yokluğunda verilen kesin süre içinde davacı asılın adresinin bildirilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- Dava usulden reddedildiğinden maktu karar ve ilam harcı alınıp, fazla tahsil edilen peşin harcın davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, dava kabul edilmiş gibi tüm dava değeri üzerinden nispi harca hükmolunması ve bu harcın davacıdan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu-
Adli yardım talebinin, talebin yapıldığı tarihteki duruma göre değerlendirilmesi gerekeceği- Öncelikle davacının adli yardım isteği konusunda karar verilmesi, adli yardım isteğinin kabul edilmemesi halinde; eksik harcın tespit edilmesi ve HMK. mad. 150 uyarınca davacıya sonraki celseye kadar süre verilmesi, harcın tamamlanmaması durumunda, dosyanın işlemden kaldırılması ve şartlar oluştuğu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, eksik harcın süresi içerisinde ikmal edilmesi halinde ise; davanın terekeye iade istekli açıldığı gözetilmek suretiyle davaya katılmayan mirasçıların olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK. mad. 640 uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Eksik harç miktarı açıkça yazılmadan ve harç yatırılmamasının hukuki sonuçları konusunda usulüne uygun ihtarat yapılmaksızın iki haftalık kesin süre verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacı-karşı davalı kadına ziynet eşyası davasına ilişkin nispi harcı ikmal etmek üzere verilen süre ve mahkemece yapılan işlemler Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Harçlar Kanunu'nun ilgili maddelerine göre usule uygun olmadığı ve kadının nispi harcı yatırdığı da dikkate alınarak ziynet eşyası davası hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmak üzere hükmün bozulması gerektiği-