HMK'nun 120. maddesine göre davacının yargılama harçları ile Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu-  HMK. mad. 448 uyarınca, kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı ve HMK'nun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan davada, (2013 yılına ait) tarifede yer alan (diğer işlemler için ödenmesi gereken) 50-TL' nin ödenmesi davalıdan istenemeyeceği- Anılan tarifede 50-TL olarak belirlenen gider avansının davalıdan hangi gerekçe ve hangi kalemler için 100,00 TL olarak ödenmesinin talep edildiği de açıklanmamış olduğundan, mahkemece yatırılması istenen bu miktar "delil avansı" mahiyetinde ise bu giderin yatırılmamış olması sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu, ilgili tarafın talep ettiği delilin ileri sürülmesinden vazgeçilmiş sayılacağı sonucuna varılarak dosyadaki mevcut delil durumu gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği- HMK. mad. 120/2 ve 114/1-g uyarınca, dava şartı niteliğindeki gider avansının yatırılmaması halinde, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istekleri-
Düğünde kadına takılan ziynetlerin "bağış hükmünde" ve "kadının kişisel malı" olduğu; ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe, bunları alanın iade etmekle yükümlü olduğu- Eşya alacağı talebinin boşanmanın ferisi niteliğinde olmayıp, dava değeri üzerinden ayrıca nispi harca tabi olduğu-
Boşanma davasından bağımsız açılan tedbir nafakasına (TMK. mad. 197) illişkin davanın nisbi harca tabi olduğu- Tapu müdürlüğünün, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini talebini hukuken veya fiilen yerine getirmediği belgelendirilmedikçe, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte hukuki yararının olmadığı-
Davacıya, 1827,00 TL. tutarındaki delil avansını mahkeme veznesine yatırması için iki haftalık kesin süre verilerek, "kesin süre içinde avans yatırılmadığı takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağı" ihtar edilmişse de, iki haftalık kesin süre yeterli ve makul bir süre olmadığı- Trafik kazasından kaynaklı tazminat davasının niteliği gereğince alınması gerekli olan bilirkişi raporlarının aynı anda alınması mümkün olmayıp belli bir sıra dahilinde yapılması gerektiği ve buna göre, hesap bilirkişi raporunun alınıp alınmamasına ancak kusur raporunun ve maluliyet raporunun sonucuna göre mahkemece karar verilebileceği düşünülerek, delil avansının yatırılması için daha uzun bir süre tayin edilmesi hali de davanın uzamasına sebebiyet verilmeyeceğinin kabulü gerektiği- Dosya kapsamında davacı tarafça 500 TL delil avansı yatırılmış olduğu anlaşıldığından, dosyanın safahati itibari ile yatırılan bu ücretin kusur raporu almaya yeterlidir olacağı ve davanın uzamasına da sebebiyet verilmemiş olduğu- Kesin sürenin verildiği tarih itibariyle dosya kapsamında henüz maluliyet raporu ve hesap bilirkişi raporu alınma zamanı gelmediğinden, davacı tarafın hak arama hürriyeti ve savunma hakkı kısıtlanmış olacağı- Mahkemce, yatırılan ücretle öncelikle kusur raporu alınması, duruma göre daha sonra davacı tarafa eksik delil avansını yatırması için yeniden süre verilmesi gerektiği-
Henüz kusur durumu belli değilken mahkemenin ilk duruşma ara kararında kusur bilirkişi ücreti, tazminat bilirkişi ücreti ve adli tıp ücreti gibi avansları iki haftalık kesin sürede istemesinin isabetsiz olduğu, zira, kusur raporu alındığında davacının tamamen kusurlu çıkması durumunda davanın reddedebilme ihtimali varken mahkemenin kusur belirlenmeden tüm avansları talep etmesi ve sonrasında belirlenen delil avansı yatırılmadığı için davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğu-
Uyuşmazlığa konu davanın HUMK zamanında açılmış bulunması ve olayda dilekçelerin teati aşamasının geçip, tahkikat aşamasına geçilmiş bulunduğu gözetilerek, bu aşamada, sadece HMK’nun 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği gözden kaçırılarak, gider avansı istenmesinin yerinde olmadığı; bu ara kararı yerine getirilmediğnde sadece bu delile dayanmaktan vazgeçilmiş olup mevcut duruma göre karar verilmesi gerektiği- Davalı borçlunun adresi için davacıdan bilgi vermesi İçin ihtar çıkarıldığında, davacı vekili dilekçe ile ABD adresinin tesbit edilemediğini ancak Tapu Müdürlüğü'nde yer alan adresine tebligatın yapılması istenilmişse de bu adrese bir tebligat yapılmamış olup, davalının Mernis adresinin tesbit edilememesi halinde, Tebligat Yasası'nın 35/2 maddesine göre "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. "belirtildiğinden, Tapu Müdürlüğü'nde olan adresine tebligat yapılmaması halinde mernis adres de tesbit edilmediğinden bu yasaya göre tebligat yapılması gerektiği-
Delil ikamesi için alınacak avans ile dava şartı olan gider avansının birbirinden ayrı olduğu- Ön inceleme hazırlık tutanağında keşif masrafları belirlenerek, ön inceleme hazırlık tutanağının davacıya tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde masrafın karşılanması, aksi halde avans eksikliği nedeni ile davanın usulden reddine karar verileceğinin belirtildiği ve ön inceleme hazırlık tutanağının “masraf için kesin süreler yönünden” ibaresini de içerir şekilde davacıya tebliğ edildiği, ön inceleme duruşmasında mahkemece davanın dava şartı yokluğundan davanın usulden reddedildiği görülmüş olup verilen kesin süre keşif masrafları için olup, HMK'nun 120. ve 114/1-g maddelerinin uygulanma olanağı olmadığından,  işin esasına girilerek, iddia ve savunma doğrultusunda tarafların tüm delillerinin toplanması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Talep edilen Amerikan doları (USD) cinsinden alacağın dava tarihindeki Türk lirası karşılığı ile katılma alacağı üzerinden hesaplanan toplam alacak tutarı üzerinden alınması gereken nisbi karar ve ilam harcının ¼ ü oranındaki peşin kısmının tamamlatılmadıkça davanın esasına girilemeyeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada, elatmanın önlenmesi isteği yönünden 127 ada 31 parsel sayılı taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden işlem yapılıp, ondan sonra bir hüküm kurulması gerektiği-