İcra dosyasında "şikayetçinin suçtan ne zaman haberdar olduğu"na ilişkin bir kanıt bulunmaması halinde, suçun işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak olan şikayetin geçerli kabul edileceği–
Takibin ehliyetsizlik nedeniyle geçersiz olması halinde, yaptığı taahhüdü ihlal eden borçlu hakkında mahkumiyet kararı verilemeyeceği–
Şikayetin süresinde yapılmadığı durumlarda, "beraat kararı" değil "şikayet hakkının düşürülmesine" karar verilmesi gerekeceği–
Sanık adına çıkartılan ödeme emrinin aynı takipteki diğer borçluya tebliğ edilmesi Tebligat Kanununun 39. maddesine aykırı ise de, sanığın süresinde verdiği mal beyanı dilekçesinde ödeme emrini aldığının anlaşılması halinde, ödeme emrinin tebliği kendisi için de geçerli olacağından, bundan sonra yapacağı ödeme taahhüdünün de geçerli olacağı–
Şikayetin süresinde yapılmadığı durumlarda "davanın düşürülmesine" değil "şikayet hakkının düşürülmesine" karar verilmesi gerekeceği–
Takip kesinleşmeden yapılmayan taahhüdün geçerli olmayacağı–
Hükmün tefhim ya da tebliğ tarihinden 7 gün geçtikten sonra yapılan temyiz talebinin reddi gerekeceği–
Duruşma tutanağına, oturuma katılan hakim ve katip adlarının yazılmamasının yasaya (CMUK. 265/II) aykırı olacağı–
Taksitle ödeme taahhüdünün geçerli sayılabilmesi (ve taksitlerin) ödenmemesinin suç olabilmesi) için, taksit tarihlerinin, sayısının ve miktarının açıkça belirtilmesinin zorunlu olduğu–
Ödeme taahhüdünün yer aldığı icra takibinin icra mahkemesince iptâline karar verilip, bu kararın da kesinleşmiş olması halinde ödeme taahhüdünün hukuki dayanaktan yoksun hale geleceği ve atılı suçun oluşmuş olmayacağı–