Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
Davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığının belirlenmesi için davalılar arasında hukuki ilişiki ve fiili durum tüm açıklığı ile ortaya çıkaracak sözleşme ve işyeri kayıtları, tüzükleri getirtilerek incelenmeli, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi olup olmadığı saptanmalı ve bunun sonucu olarakta davalılarının sorumluluklarının ortaya konulması gerektiği- Sendikal tazminat ile boşta geçen süre ücret ve haklarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğu kabul edilmiş ise de açıkça karar başlığında gösterilen üç davalıdan hangilerinin sorumlu olduğu açıklanmamadığından ve hakkındaki dava husumtten reddedilen TKİ Genel Müdürlüğü aynı dava da bu defa işe aide sonuçlarından birlikte sorumlu tutulduğundan kararın çelişkili olduğu- Davacı yararına sendikal tazminata hükmedilme gerekçesi şube kurulması için oluşturulan müteşebbis heyete atanması ve feshin bu şubenin kurulmasına dair yönetim kurul kararının iptal edilmesinden önce gerçekleşmesi olup bu konuda ilgili sendikanın tüzüğü getirtilip müteşebbis heyet üyesi ve sendika temsilcisi statüleri incelenerek ve dosya kapsamındaki diğer bilgi ve belger tanık anlatımları değerlendirildikten sonra sendikal tazminata hak kazanılıp kazanılmadığının belirlenmesi gerektiği-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
Davalı işverenin muvazaalı sözleşme ile davacıyı alt işverenin işçisi gibi çalıştırdığı, davacının görünüşte farklı bir iş kolunda faaliyet gösteren alt işveren işçisi olması nedeniyle davalıya ait iş yerinde geçerli toplu iş sözleşmesinden yararlanamadığı, buna göre davalı işverenin, davacının iş yerinde geçerli toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının engellenmesini amaçladığının anlaşıldığı, hiç kimse kendi muvazaasına dayanarak bir hak talep edemeyeceğinden davalının, dürüstlük kuralına aykırı davranması nedeniyle muvazaalı eyleminin sonuçlarına katlanması ve bu nedenle de davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi olarak kabulü ile hak ve alacaklarının buna göre belirlenmesinin zorunlu olduğu-