Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları uyarınca davacının arasında 211 gün çalışmasının bulunmadığı ve bu dönemde başka bir işverenden çalışmasının bildirildiği durumda; bu dönemin dışlanarak tüm çalışma süresinin üzerinden son ücrete göre kıdem tazminatına hükmedilmesi ve davalıların birlikte sorumluluğu yoluna gidilmesinin isabetsiz olduğu; mahkemece, davacının kıdem tazminatı talebi yönünden 02.02.2005-30.06.2006 tarihleri arasında sadece davalı idarenin o zamanki ücret seviyesi ile sorumlu olduğunun ve 01.02.2007-31.01.2012 tarihleri arasında ise alt işverenler arasındaki işyeri devri kurallarına göre her iki davalının da son ücret üzerinden hesaplanacak kıdem tazminatından birlikte sorumlu olduğunun göz önüne alınarak davacının kıdem tazminatı talebinin hüküm altına alınması gerektiği- Davacı tarafından mülga 1475 s. İşK.'nun 14. maddesinde belirtilen emeklilik ya da erken emeklilik koşullarını taşıması nedeniyle işten ayrıldığına dair dilekçe verdiği ispat edilemediğinden faiz başlangıcının temerrüt tarihi yerine fesih tarihi olarak belirlenmesinin yerinde olmadığı-
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorunda olduğu- Davalı şirket temyiz dilekçesinde mücbir sebebe dayanmış ise de, gerek fesih sebebinin değiştirilemeyeceği kuralı, gerekse somut olay özelinde bir mücbir sebepten bahsedilecekse bunun işçi açısından söz konusu olabileceği göz önünden bulundurularak davalının bu beyanına itibar edilmediği- Davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedilip feshedilmediği, fesih geçersiz ise davacının kime iade edileceği problemlerinin çözümü için davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığının belirlenmesi gerektiği- Mahkemece davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre iş sözleşmesinin feshinde geçerli neden bulunup bulunmadığının ortaya konulması gerektiği-
Fark ücret alacağının ödetilmesine-
Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olup, her iki işverenin işçilik alacaklarından birlikte sorumlu oldukları, bu nedenle alacaklı işçinin davalı işverenlerin herhangi birinden alacağın tamamını talep edebileceği- Mahkemece davalıların birlikte sorumlu olduğuna dair karar verilmiş ve davalılardan asıl işveren hüküm altına alınan alacakların 1/2 kısmını ödemiş olduğundan, davacının tavzih isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Kıdem, ihbar tazminatı, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, izin ücreti ve mesai alacaklarının ödetilmesine-
Yıllık ücretli izin, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-