Asıl işveren davacı Belediyenin, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemi-
Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
Ücret farkı, ilave tediye farkı, kıdem zammı, giyim yardımı, sosyal yardım, şeker ikramiyesi ile aile yardımı alacaklarının ödetilmesine-
Kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine ilişkin davada, davalı EÜAŞ'ın işyerini özelleştirme suretiyle dava dışı Ç. Şirketi'ne devrettiği, davacının iş sözleşmesinin feshinin ise devirden sonraya ilişkin olduğundan ve devir tarihinde kıdem tazminatı hakkı doğmadığından davalının bu talepten sorumlu olmadığı-
Asıl işveren - alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerektiği- Davacı dava dilekçesinde "davalının işçisi olduğunu iddia ederek dava açmış ve davalının savunmasındaki açıklamalar üzerine verdiği dilekçede acenteyi devralan kişiyi tanımadığını, muhatap olmadığını feshinde davalı ... tarafından yapıldığını" iddia ettiğinden, mahkemece, davanın aydınlatılması ilkesi uyarınca davalı avukatının dilekçesinde sözü edilen acente sözleşmesi, varsa işyeri devrine ilişkin belgeler getirtilmeden davacının iş akdinin acenteye devrin yapıldığı tarihin hemen ertesinde feshedilmesi dikkate alındığında davalı ile ihbar olunan acente arasındaki ilişkinin hukuki niteliğinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı araştırılmadan sonuca gidilmesinin hatalı olduğu- İhbar olunanın gerekçeli karar başlığında davalı olarak gösterilmesinin isabetsiz olduğu- Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağı-
7. HD. 13.04.2016 T. E: 2015/1078, K: 8124-
Islah harcının yatırılmaması halinde, ıslah harcını yatırması için davacı tarafa kesin süre verilmesi gerektiği-
İşe iade davasının yalnızca asıl işveren veya alt işveren aleyhine açılması durumunda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçersiz veya muvazaaya dayandığının belirlenmesi halinde mahkemece davanın hemen reddedilmemesi, davalı olarak gösterilmeyen asıl işveren veya alt işverene davanın teşmili için davacı tarafa süre verilmesi; verilen süre içinde, diğer dava arkadaşına teşmil edilirse davaya devam edilmesi, aksi halde davanın usulden reddedilmesi gerektiği- Davacının çalıştığı firmalar dikkate alındığında, davalı şirketten ihale ile iş alan çeşitli şirketler bünyesinde çalıştığı, iş aktinin feshedildiğini iddia ettiği tarihine dava dışı bir işverenin bünyesinde çalışmasının olduğu, bu işyerinden çıkışı yapıldıktan sonra hizmet döküm cetvelinde başkaca işe giriş kaydı gözükmediği anlaşıldığından, davacının fesih yapıldığını iddia ettiği tarihte kayden işvereni gözüken dava dışı kişiye de dava teşmil edilerek, adı geçen şirketin cevap dilekçesi ve sunacağı deliller ile davacıya ait özlük dosyası getirtilerek sonucuna göre davalılar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği belirlenip davacının fiili ve hukuki işvereni tespit edildikten sonra feshin değerlendirilmesi gerektiği-
Davalı adına Ticaret Sicil Gazetesi tarafından bildirilen adresee tebligat yapılmış ve taraf teşkili sağlanmaya çalışılmış ve yargılamaya bu şekilde devam edilmiş olup, davalı temyiz dilekçesinde kendi aleyhlerine yapılan icra takibini e-devlet sisteminden öğrendiklerinden bahsetmiş ve dilekçesinin ekinde sunulan Ticaret Sicil Gazetesine göre davalı şirketin adresinin yapılan ilan ile değiştirildiği görüldüğünden Ticaret Sicil Gazetesi tarafından bildirilen adresin doğru olmadığı ve bu davalıya yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğu-
İş sözleşmesini belirleyen ölçütün hukukî - kişisel bağımlılık olduğu, davacı ve davalı “Roz’un Sonbaharı” isimli film projesi için bir araya geldikleri, davacının bir bedel karşılığı filmde sanat yönetmenliği yapması taraflar arasında iş sözleşmesi olduğunu göstermeyeceği, ayrıca davacının projede işçi olarak çalıştığına dair Sosyal Güvenlik Kurumu kaydı, iş sözleşmesi ve benzeri belge ve bilgiler bulunmadığı, yaptığı işin ifasına müdahale edildiğine, çalışma şekli ve süresine karışıldığına dair bir bilgi yer almadığından davacı ve davalı arasında iş sözleşmesi ilişkisinin olduğunun söylenemeyeceği, taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesine dayandığından uyuşmazlığın iş mahkemesinin görevine girmediği dolayısıyla görev yönünden  davanın reddine karar verilmesi gerektiği-