Davaya konu uyuşmazlığın taraflarının yabancı uyruklu olması halinde, olayın milletlerarası özel hukuk kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi gerekeceği–
İcra mahkemesince «konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına» şeklinde karar verilen durumlarda, davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan «yargılama giderleri»nin, «avukatlık ücreti»nin ve «maktu karar ve ilam harcı»nın da tahsiline karar verilmesi gerekeceği–
İstihkak davasında sadece «borçlu» davalı olarak gösterilerek dava açılmış ise mahkemece zorunlu dava arkadaşı olan takip alacaklısının davaya katılması sağlanarak -kendisine dava dilekçesi ve davetiye tebliğ olunarak- yargılamaya devam edilmesi gerekeceği–
İcra mahkemesince davacı üçüncü kişiden teminat alınarak «takibin ertelenmesine» ve sonuçta «davanın reddine» karar verilen durumlarda mahkemece matrah belirtilmeden «alacaklı lehine % 40 (şimdi; %20) tazminata hükmedilmesi» denilmek suretiyle açık olmayan ve infazda duraksama yaratacak şekilde hüküm kurulamayacağı–
İİK. 97 uyarınca üçüncü kişi tarafından istihkak davası açıldıktan sonra icra mahkemesince verilen «takibin ertelenmesine» ilişkin kararın «ara kararı» niteliğinde olduğu, bu nedenle yalnız başına temyiz edilebilen kararlardan olmadığı- İİK. 363/7. maddesinde temyiz edilebileceği öngörülen takibin ertelenmesine ilişkin kararların İİK’nun 97/1. maddesine göre «üçüncü kişinin istihkak iddiasına alacaklı ya da borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğünce dosyanın gönderildiği icra mahkemesince verilecek olan «takibin ertelenmesi» kararı olduğu–
İstihkak davasını âtiye bırakan tarafın avukatlık ücreti (ve yargılama giderleri)nden sorumlu olduğu–
Temyiz süresinin -kamu görevlilerinin Bakanlar Kurulu Kararı ile izinli sayıldıkları- idari tatil günlerinde de işleyeceği–
Borçlunun iflasına karar verildiği ve kararın kesinleştiğinin anlaşılmış olması halinde -İİK. 193/II uyarınca, takip düşmüş ve hacizler kalkmış olduğundan- mahkemece «konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
Hacizli malların teminat karşılığında üçüncü kişiye yediemin olarak teslim edilmesine ilişkin karar İİK. 97/XIII kapsamında «takibin ertelenmesi» anlamına gelmeyeceğinden davacının % 40 (şimdi; %20) tazminatla sorumlu tutulamayacağı–
Davacı ile borçlu birlikte aynı evde oturduklarından, alacaklının bu adreste haciz yapmasının kötü niyetli bir davranış olarak nitelendirilemeyeceği–