İİK. nun 97/XV maddesi uyarınca istihkak davasının kabulü üzerine davacı yararına –malın değerinin %15’ inden aşağı olmamak üzere- tazminata hükmedilmesi için, “alacaklının kötü niyetinin kanıtlanması” gerekeceği; buradaki kötü niyetten amacın ”haciz sırasında, haczedilen malların davalıya ait olduğunun alacaklı tarafından bilinmesine karşın alacaklının icra memurundan o malların haczedilmesini istemesi” olduğu-
İstihkak davasının yargılama sırasında «dava konusu haczin kalkmış ya da alacaklı tarafından kaldırılmış olması halinde» mahkemece «konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
İcra mahkemesince davacı üçüncü kişiden teminat alınarak «takibin ertelenmesine» ve sonuçta «davanın reddine» karar verilen durumlarda mahkemece matrah belirtilmeden «alacaklı lehine % 40 (şimdi; %20) tazminata hükmedilmesi» denilmek suretiyle açık olmayan ve infazda duraksama yaratacak şekilde hüküm kurulamayacağı–
Hacizli malların dava tarihi itibariyle değerinin tesbit edilerek hükmedilecek harcın ona göre belirlenmesi gerekeceği–
Alacaklının, «üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkması»nın kötüniyetli bir davranış olarak nitelendirilemeyeceği–
Takibe taraf olmayan üçüncü kişilerin «üzerine haciz konulan kendilerine ait şeylerin -araçların, hesaptaki paranın, post makinesine ait hesapların, hisse senetlerin vb.- kendilerine ait olduğu» iddiası ile icra mahkemesine yaptıkları başvuruların «istihkak davası» niteliğinde olduğu, HUMK. 76 (şimdi; HMK. 33) uyarınca, hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan, «şikayet» adı altında yapılmış olan başvurunun «istihkak davası» prosedürüne göre incelenmesi gerekeceği–
İstihkak davasının süresinden sonra açılması halinde icra mahkemesince «davanın süre yönünden reddine» karar verilmesi gerekeceği–
İstihkak davasına karşı İİK. 277 vd. maddelerine göre tasarrufun iptali davası açılmasına gerek olmadan "muvazaa (danışıklık) iddiası"nın ileri sürülebileceği-
Mahkemece «takibin ertelenmesine» karar verilmiş ise de İİK. 97/XIII uyarınca üçüncü kişiden alacaklının muhtemel zararı karşılığı teminat alınmamış olması (teminat alınması kararlaştırılmamış veya karar altına alınmış olan teminat üçüncü kişi tarafından yatırılmamışsa) halinde, davacının %40 (şimdi; %20) tazminatla sorumlu tutulamayacağı–