İCRA VE İFLÂS KANUNU > 4 - Haciz Yoliyle Takip > - II. HACİZ > - İstihkak iddiasına itiraz : > - A - Borçlunun zilyedliği: > Madde 97 - 2- Üçüncü şahsın istihkak iddiası
Borçlunun iflasına karar verilip bu kararın kesinleşmesi halinde İİK’nun 193/II maddesi uyarınca icra takipleri düşmüş ve hacizler kalkmış olduğundan, icra mahkemesince “istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi ve dava açılmasına neden olan tarafın yargılama giderleri ile sorumlu tutulması gerekeceği-
Mahkemece, davacının aracı hacizden önce 2918 s. K. mad. 20/d'ye uygun olarak noterde düzenlenen sözleşme ile satın aldığından bahisle üçüncü kişinin istihkak davasının kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
İstihkak davasında, borçlu tarafından İİK.’nun 71 ve 33/a maddelerine göre açıldığı bildirilen “icranın geri bırakılması” konusunda davanın sonucunun bekletici mesele yapılmadı gerekeceği-
İstihkak davalarında “takip konusu alacak tutarı” ile “haczedilmiş olan malın değeri” nden hangisi az ise, onun üzerinden nispi avukatlık ücreti takdir edilmesi gerekeceği
Yargılama devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyetinin son bulacağı, bu nedenle davaya, ölen tarafa karşı devam edilemeyeceği, davaya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilebileceği-
İstihkak davası sonuçlanmadan hacizli malın paraya çevrilmesi halinde, mahkeme hakiminin satış bedelinin yargılamanın sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi veya teminat karşılığı veya teminatsız olarak ödenmesi konusunda karar vermek zorunda olduğu (İİK. mad. 97/10) ve hacizli malın paraya çevrilmesi ve bedelin alacaklıya ödenmesi istihkak davasının sonuçlandırılmasına engel olmayacağından mahkemece yargılamaya devam olunarak toplanan delillere göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
İstihkak iddiasının ileri sürülebilmesi (istihkak davasının dinlenebilmesi) için, ortada yetkili icra dairesi tarafından yapılmış geçerli bir haciz bulunmasının zorunlu olduğu, bu nedenle "takip konusu borcun ödenmiş olması", "icra dosyasında geçerli bir haciz tutanağı bulunmaması", "ödeme emrinin iptal edilmiş olması", "takibin iptal edilmiş olması", "konulmuş olan haczin süresi içinde satış istenmemiş olması nedeniyle düşmüş olması nedeniyle", "takip konusu kambiyo senedindeki imzaya yönelik itirazın kabul edilmiş ve bu kararın kesinleşmiş olması", "haczin kaldırılmış olması", "takipten feragat edilmiş olması", "istihkak iddiasından vazgeçilmiş olması", "haczedilen taşınırın bütünleyici parça niteliğinde bulunması" h a l l e r i n d e açılmış olan davanın "hukuki yarar yokluğu (veya "davanın konusuz kalması") nedeniyle reddedilmesi gerekeceği çünkü "geçerli bir haciz bulunma" koşulunun "dava koşulu" olup mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği-
Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmaması nedeniyle aktif husumet ehliyeti bulunmadığı bu nedenle adi ortaklık adına dava açılamayacağı, ancak adi ortaklığı oluşturan şirketler (ortaklar) adına dava açılabileceği-
“Dava konusu hacizli taşınır mallar üzerindeki haczin yargılama sırasında “kaldırılmış olması” halinde icra mahkemesince “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı” şeklinde karar verilmesi ve davanın açılmasına sebebiyet veren tarafa “yargılama giderleri” nin bu arada “avukatlık ücreti” nin nispi olarak, ayrıca “ilam harcı” na da maktu olarak hükmedilmesi gerekeceği-