Anayasa Mahkemesinin iptal kararının kazanılmış hakları etkilemeyeceği gözetildiğinde, 09.10.1956 tarihinden önce fiilen el atılan ve kamuya tahsis edilen taşınmazlar ilgili amme hükmi şahsı veya müessesesi adına kamulaştırılmış ve dava konusu taşınmazın mülkiyeti tescilden önce kazanılmış sayılacağından, mahkemenin vereceği tescil kararının yenilik doğurucu değil daha önce meydana gelmiş bir hukuki durumu tespit edici (bildirici) nitelikte bulunmasından dolayı davanın kabulü yerine, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi bozmayı gerektiği-
221 sayılı Kanun’un iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve 2021/19 Esas, 2022/46 Karar sayılı kararının yürürlük tarihinin 04.05.2023 olduğu ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararının kazanılmış hakları etkilemeyeceği gözetildiğinde, 09.10.1956 tarihinden önce fiilen el atılan ve kamuya tahsis edilen taşınmazlar ilgili amme hükmi şahsı veya müessesesi adına kamulaştırılmış ve dava konusu taşınmazın mülkiyeti 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705/2 inci maddesi gereğince tescilden önce kazanılmış sayılacağından, mahkemenin vereceği tescil kararının yenilik doğurucu değil daha önce meydana gelmiş bir hukuki durumu tespit edici (bildirici) nitelikte bulunmasından dolayı davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmaza konulan hacizden sonra, taşınmazın mülkiyeti, mahkeme kararının kesinleşmesiyle üçüncü kişiye geçmiş olduğundan ve bu kararda haczin kaldırılması ile ilgili bir hüküm bulunmadığından, üçüncü kişinin ancak genel mahkemelerde açacağı dava yolu ile haczin kaldırılmasını talep edebileceği- Alacaklı, "borçlunun noterde düzenlenen mirastan feragat sözleşmesiyle ivaz karşılığında mirastan feragat ettiğini" ileri sürmüşse de bu hususun dar yetkili icra mahkemesince incelenemeyeceği- Mahkeme kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan üçüncü kişi, haczin kaldırılması için genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açmak zorunda olduğundan, icra müdürlüğünün haczin kaldırılması talebinin reddine karar vermesinin isabetli olduğu- "Haczin konulduğu tarihte şikayete konu taşınmaz hissesi borçlunun murisi adına kayıtlıysa da, taşınmazın mülkiyetinin, murisin ölüme bağlı tasarrufu olan vasiyetnamesinden ötürü TMK m. 705 gereğince şikayetçiye ait olduğu, bununla birlikte; davalı/alacaklı tarafından açılan tenkis davası olmadığı gibi borçlu mirasçının ivaz karşılığında mirastan feragat etmesi üzerine şikayetin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu" şeklindeki karşı oyun benimsenmediği-
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir...
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir...
7. HD. 28.11.2024 T. E: 114, K: 5367
Cebri icra yoluyla ve açık arttırma suretiyle yapılan satışlar sonucu bir taşınmazın satın alınması halinde dahi TMK'nun 932. maddesinde dayanılan tescilin yolsuzluğuna ilişkin dava açılabileceği - Alıcının satışa konu taşınmaz mala ait tapu kaydının yolsuzluğunu bile bile ve kötüniyetle arttırmaya girerek satın aldığı ispatlandığı taktirde davanın kabulüne karar verildiği- Bu nedenle davalının bildirdiği tanığın dinlenmesi, davalıların iyiniyetli olarak hareket edip etmediklerinin temlik tarihleri, savunma ve taşınmazın temlik tarihinde keşfen saptanan değeri de gözetilerek duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemi-
Üçüncü kişilerin taşınmazları üzerine borçlunun borcu için konulan haczin kaldırılması işlemi-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir...