İhale ile taşınmazı satın alan davacının taşınmazın mülkiyetini tescilden önce kazandığından, davacının dava tarihinde malik sıfatını haiz olmadığı gerekçesiyle, aktif husumet yokluğu nedeni ile elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Uyuşmazlık, yolsuz tescil (sahtecilik) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, tazminat isteklerine ilişkindir... Davalı - birleştirilen davada davacının kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği- Ceza dosyasında, yapılan işlemin, dava konusu taşınmazın davalı tarafından bizzat, .. tarafından ise diğer davalıya verilen vekaletname ile davacıya devredilmesi sırasında davacının kaybettiği kimliğinin bir şekilde ele geçirilmesi ve davacıdan alınan fazla fotoğrafın da kullanılarak davalının vekil tayin edildiği sahte vekaletname düzenlenmesi, sonrasında bu vekaletname ile davacı adına kayıtlı taşınmazın devredilmesi suretiyle gerçekleştiği, dosyaya yansıyan delillerden davacının bir kusuru olduğu hususunun ispatlanamadığı, kaldı ki davacının kimliğini kaybetmiş olduğu kabul edildiğinde dahi TBK 52 şartlarının oluşmadığı-
Taşınmaz hakkında boşanma davasında lehine karar verilen şikayetçi üçüncü kişinin mahcuz taşınmazın kendisine ait olduğundan bahisle haczin kaldırılmasını talep etmesinde hukuki yararı olduğundan her zaman şikayet hakkı olsa da, mülkiyet hakkı tapu kütüğüne tescil edilmemiş olduğundan, icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını talep edemeyeceği-
Dava konusu taşınmazın satışına ilişkin usulünce alınmış bir Belediye Meclis Kararı bulunmadığından satışın hukuken geçersiz olduğu, dava açıldıktan sonra taşınmazın 2 dönümünde yapılan deneme amaçlı bağ tesisi dışında kalan kısmında bağcılık yönünden herhangi bir imar yapılmadığı gibi, tapu kaydındaki açık şerhe rağmen taşınmazın bir kısım payının davalılara satışı yönünden iyiniyet savunmasına da değer verilemeyeceği-
Tapu ve kadastro verilerinin paylaşımı hakkında verilerinin paylaşımı hakkında yönetmeliğin "Elektronik tapu siciline geçilene kadar ihtilaf halinde tapu sicili bilgileri esastır." şeklindeki geçici 1. maddesi ve TMK'nin 705. maddesi gereğince elektronik ortamda yapılan işlemlerin geçersizliğinin tespiti ile yetinilerek tapu kayıtlarının iptali ve tesciline karar verilmesine yer olmadığı seklinde bir hüküm kurulması gerektiği-
Taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu- TMK. 705 gereğince, tapu iptal ve tescil kararının kesinleşmesi sonucu mülkiyetin geçeceği- Tapu iptal ve tescil davasının kabulüne ilişkin kararın kesinleşmesinden (ve tescil işleminden) önce, dava konusu taşınmaz henüz tapuda borçlu adına kayıtlıyken taşınmaza haciz konulması halinde, tapu iptali ve tescil davası lehine kesinleşen üçüncü kişinin "haczin kaldırılmasına" ilişkin şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiği- Maddi hataya dayanan bozma kararına uyulması usulü müktesep hak teşkil etmeyeceğinden, bozmaya uyulmasının davacı üçüncü kişi lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı-
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu taşınmaza ilişkin olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının eldeki davanın davacıları ve mirasbırakanları lehine hüküm kurulduğu, bu hüküm tapuda infaz edilmemiş ise de mülkiyetin TMK'nin 705. maddesi gereği mahkeme kararı ile geçeceği ve söz konusu mahkeme kararının tapu kaydına şerh düşüldüğü sabit olmakla; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde satmayı vaad edenlerin kendilerine ait olmayan paylar bakımından davalı G.'ye yaptıkları satışa sonuç bağlanması mümkün olmayıp, davacıların payları bakımından yolsuz tescilin gerçekleştiği ve davalı G'nin iyiniyet iddiasında bulunamayacağı-
4271 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesi uyarınca taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olacağından, mahkemece ihale tarihiyle ecrimisil talep tarihi arası dönem için ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
Ecrimisil alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılarak taşınmazın ihalede satılmasından sonra "icra emrinin iptaline" karar verilmesi halinde, ihale sonucu yapılan tescilin hukuken geçerli bir sebebi kalmadığından "yolsuz tescil" niteliği taşıyacağı ve bu durumda taşınmaz bedelinin alacaklıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği-