Taşınmazın mülkiyetinin tapu iptal ve tescil kararının kesinleşme tarihinde adına tescil kararı verilen gerçek veya tüzel kişilerce kazanılmış olacağı-
"Aile konutu" niteliğindeki taşınmaz üzerinde malik olmayan eşin açık rızasını alınmadan, TMK. 194'de aykırı şekilde tesis edilen ipoteğe dayalı yapılan icra takibi sonucunda taşınmazı alacağına mahsuben adına geçiren davalı bankanın iyi niyet savunmasının dinlenemeyeceği- TMK. 194/1'e aykırı olarak tesis edilen ipotek işleminin bağlayıcılığı bulunmadığından, cebri icra sonucu davalı banka adına ihale edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı (malik) eş adına tesciline karar verilmesi gerektiği- "Dava konusu taşınmazın yargılama aşamasında kesinleşen ihale ile banka adına tescil edildiği, İİK. 134 uyarınca, icra mahkemelerinin ihalenin feshine ilişkin kararlarının maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceği, bu noktada kesinleşen ihalenin feshinin reddine ilişkin kararla mülkiyet aktarımının sağlanması nedeniyle yolsuz tescilin artık tartışılamayacağı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Şufa davasının hüküm sonucunda yer almayan dava konusu parsel bakımından, TMK'nin 705/2. maddesinde düzenlenen tescilsiz mülkiyet kazanım koşulunun gerçekleşmediği- İsteklerini tazminata hasreden davacıların davalıdan isteyebilecekleri miktarın, şufa davasında miras bırakanlarının dava konusu taşınmaz hakkında ödediği şufa bedeli olacağının kabul edilmesi gerektiği- 
Mülkiyetin kazanıldığı davanın kesinleşme tarihinden itibaren ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
Davacının tam malik olduğu .............. tarihine kadar paydaşlardan dava konusu daire için ecrimisil talep edemeyeceği, ihale tarihinden dava tarihine kadar ecrimisil talebinin kabul edilmesi gerekeceği-
Davacının temyizi üzerine Özel Dairece bu kez ihalenin feshi isteklerinin icra mahkemesince reddedilmiş olması temelde yolsuz olan tescil nedenini ortadan kaldırmayacağı, iflas zabıt defterinde yapılan tahrifatın hileli davranış olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve sıra cetveline itiraz davasının devam ederken satış kararı alınmasının ihaleye katılımı azaltıp azaltmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekçesi ile mahkeme kararını bozduğu, mahkemenin karara uyup verdiği üçüncü kararda yolsuz tescil nedeni ile davanın kabulüne karar verildiği, kararın davalı vekilince temyizi üzerine bu kez Özel Daire iflas zabıt defterindeki tahrifatın hileli davranış olarak değerlendirilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekçesi ile kararı bozduğunun, mahkemenin kararında direndiğinin anlaşıldığı, icra dairesince yapılan ihalenin feshinde İİK’nın 134/2. maddesi uyarınca icra mahkemesinin görevli olduğu, ihale feshedilmedikçe tapudaki tescilin geçerli bir sebebe dayandığı, yolsuz tescilden söz edilemeyeceği için sicilin düzeltilmesi (tapu iptal, tescil) davası açılamayacağından davanın bu nedenle reddi gerekmekte olup, mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekeceği-
İhale ile taşınmazı satın alan kişi veya kurumun taşınmazın mülkiyetini ihalenin kesinleşmesi halinde ihale tarihinde kazanmış olacağı, buna göre, ihale tarihinde mülkiyetin davacı bankaya geçtiği ve davalının kira ilişkisinin de kanıtlanamadığı anlaşıldığına göre, iddia ve savunma çerçevesinde tarafların delilleri toplanarak davacı lehine hesaplanacak ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek suretiyle, dosyanın bir hukukçu, bir mali müşavir veya muhasebeci ve bir bankacıdan oluşturulacak üçlü bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi, denkleştirici adalet kuralları da göz önünde bulundurularak 700.000.000 eski TL bedelin uyarlanma suretiyle dava tarihinde vardığı değerin belirlenmesinin istenmesi, bu konuda gerekçeli, karşılaştırmalı, tarafların ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor alınması ve oluşacak sonuca göre, tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi şikayetinde, yalnızca satış isteyen alacaklının, borçlunun, hukuki yararları olmak koşuluyla tapu sicilindeki ilgililerin ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin bulunabileceği- Tapu sicilindeki ilgililer kapsamına, tapu sicilinde tescil edilmemiş mülkiyet veya sınırlı ayni hak sahiplerinin girmeyeceği ve yorum yolu ile de tapu sicilindeki ilgililer kavramının genişletilemeyeceği- İhale öncesinde tapuya tescil yapılmadan kesinleşmiş mahkeme kararı ile TMK'nın 705. maddesi uyarınca taşınmaz mülkiyetini kazanan kişinin ihalenin feshini isteyemeyeceği, ancak bu kişi mülkiyet hakkına sahip olduğundan maddi hukuktan kaynaklanan bu hakkına ve yolsuz tescil hukuksal nedenine dayanarak genel mahkemelerde tapu iptali ve tescil davası açabileceği- Şikâyetçi üçüncü kişinin ihaleye konu taşınmaz hakkında açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasında, şikayetçi lehine karar verildiği dolayısıyla, şikayetçinin, mahcuz taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia ederek icra mahkemesine başvurmasında hukuki yararı bulunmakta ise de şikâyetçinin İİK mad. 134/2 kapsamında olup olmadığının resen değerlendirilmesi gerektiği- İhaleye konu taşınmazın tapu kaydında şikâyetçi lehine Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir şerhi konulmuş ise de; söz konusu ihtiyati tedbir kararı cebri satışı engellemeyeceğinden lehine ihtiyati tedbir şerhi verilmiş olması şikâyetçiyi İİK mad. 134/2 fıkrasında yazılı ilgili konumuna sokmayacağı-
8. HD. 14.10.2020 T. E: 2053, K: 6178-