Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından mı yoksa davacı işçi tarafından mı haklı nedenle feshedildiği, buradan varılacak sonuca göre davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı-
M.lik işçi olarak çalıştığı konusunda ihtilâf bulunmayan davacının iş sözleşmesinin, işe davet evrakında belirtilen işe başlangıç tarihinde işe başlatılmamış olması sebebi ile davalı işveren tarafından eylemli ve haksız olarak mı feshedildiği, yoksa davacı tarafından keşide edilen ihtarname dikkate alındığında askı süresinin bir hafta uzatılmasına muvafakati olmadığından bu durumu kabul etmeyen davacının iş sözleşmesini haklı nedenle mi feshettiği, buradan varılacak sonuca göre davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı-
Somut olay bakımından iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından mı yoksa davacı işçi tarafından mı haklı nedenle feshedildiği; buradan varılacak sonuca göre davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanamayacağı-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; iş sözleşmesinin davalı işverence 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendi uyarınca feshedildiği somut olayda, davacının devamsızlığının haklı bir nedene dayanıp dayanmadığı, buradan varılacak sonuca göre kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı-
İşyerinde çalışarak yıpranmış olan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ait yükümlülükleri tamamlamış olan işçinin, emeklilik için bir yaşı beklemesine gerek olmadan iş sözleşmesini sonlandırabileceği- Davacı, kanunun kendisine verdiği yasal hakkını kullanarak iş akdine son verdiğinden, başka bir iş için görüşme yapması ve işyerinden ayrıldıktan sonra çalışmaya başlamasının hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceği- Davacının dava dışı şirketle iş sözleşmesini imzaladığı tarih, davalı işyerinden ayrılma iradesini açıkladığı tarihten sonra olup fesih iradesinin davacı işçi tarafından açıklandığı ve bildirilen bu sebebin kıdem tazminatına hak kazandıran hâllerden olduğunun anlaşılması karşısında, davacı işçinin feshinin hakkını kötüye kullandığından bahsedilemeyeceği-
İşyeri dışında işlenen bir suçtan dolayı mahkumiyet neticesinde çalışanın cezaevine girmesi ve işçiyi çalışmaktan alıkoyan bu sürenin bir haftayı aşması halinde; İş Kanunu 25/III kapsamında işverence haklı nedenle ancak kıdem tazminatı ödenerek fesih yapılabileceği, İş Kanunu 25/IV (İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17'nci maddedeki bildirim süresini aşması) hükmüne göre işlem yapılmasına gerek olmadığı-
Henüz tanıklar dinlenilmeden ve ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edinilmeden mahkemece tarafların tanık dinletme hakkının iki ile sınırlandırılması hukuki dinlenilme hakkının ve bu hakkın alt unsurları olan “iddia ve savunma hakkı” ile “açıklama ve ispat hakkı”nın ihlâli niteliğinde olup, adil yargılanma hakkı ile bağdaşmadığı-
Davacı işçi hakkında, işveren tarafından çeşitli tutanaklar düzenlenmişse de; tutanakların işçinin, yapmakla yükümlü olduğu görevlerinin hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar şeklinde bir bütünlük arzetmediği, feshe konu edilen son eylemin ise; davacının işyerinde çalışırken kendi fotoğrafını çekip sosyal medya hesabında paylaşması olup, davacının daha önce de cep telefonu ile oynadığı yönünde bir tutanak düzenlenmişse de, davacının sözü edilen davranışının iş güvenliğini tehlikeye düşürdüğü yönünde herhangi bir iddiada bulunulmadığı gibi bir delil de ileri sürülmediği, davacının tutanağa konu davranışları geçerli feshin sebebini oluşturabilir ise de; 4857 s. İş Kanunu'nun 25/II. maddesi kapsamında haklı fesih neden varlığı yöntemince kanıtlanamadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin kabulü gerektiği-
Her ne kadar davacı, yakınının düğünü nedeni ile işverenden yazılı ve sözlü izin alarak belirtilen tarihler için devamsızlık yaptığını iddia etmişse de; dosyada davacının işverenden izin aldığını gösteren bir belgenin bulunmadığı, ayrıca davacı tanıklarının da, davacı iddialarını destekleyen bir beyanda bulunmadığı, bu hali ile; davacının devamsızlık yaptığı sabit olup, işverenin feshi haklı nedene dayandığından, kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerektiği-