Sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin itirazın iptali davasında davacı itirazın iptaline konu icra dosyasında asıl alacak ile işlemiş faizden oluşan toplam miktarın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsili talebinde bulunmuş olup, eldeki davada ise davasını yalnızca asıl alacak miktarı yönünden harçlandırarak faturaların tebliğ tarihinden itibaren alacağa ticari faiz yürütülmesini talep ederek, kısmi dava açmasına rağmen takibin aynen devamını istediğinden davacıya davasını açıklattırarak takibin aynen devamına mı yoksa asıl alacak üzerinden devamına mı karar verilmesi istediği hususunun aydınlatılması gerektiği; işlemiş faiz talebinin bulunması halinde eksik harcın tamamlattırılması, bulunmaması halinde ise harçlandırılan değer üzerinden davanın tam kabulüne karar verildiğinden davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmeksizin hüküm kurulması gerektiği-
İtirazın iptali davalarının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğu, takip dayanığının ıslah yoluyla bile değiştirilemeyeceği-
........... no'lu kredi kartının teslimine ilişkin belge aslının ve kredi kartı üyelik sözleşmesi aslının davacı bankadan celbedilerek, söz konusu 2008 yılına ilişkin sözleşmenin ve kart teslim belgesindeki imzanın davalıya ait olduğunun tespit edilmesi halinde bu karttan dolayı yapılan harcamalardan sorumlu tutulacağı, imzanın kart hamiline ait çıkmaması halinde ise, sair harcamaların davalı tarafından yapıldığının ispat yükünün kartı veren banka üzerinde olduğu gözetilerek, bu aşamada bankacılık kredi kartları konusunda uzman bir bilirkişiye dosyanın tevdi edilerek gerektiğinde banka kayıtları üzerinde de inceleme yaptırılmak suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davasında taraflar arasında ihtilaf konusu olan miktarla sınırlı hüküm kurulması gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında davalının yetki itirazının incelenerek, taraflara yetki konusunda delillerini sunma imkanı tanınarak, varsa delilleri toplanarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektği- HMK'nun 116/1-a maddesine göre kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu, ilk itirazların ise bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağının müteakip HMK. md. 117/3 maddesinde düzenlendiği, mahkemenin bu süreçte nasıl bir yöntem takip edeceğinin ise HMK'nun 163-164 maddelerinde açıklandığı-
Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasında, bankacılık konusunda uzman bir bilirkişiye, banka kayıt ve defterleri üzerinde iddia ve savunma çerçevesinde ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre inceleme yaptırılıp, ayrıntılı rapor aldırıldıktan sonra karar verilmesi gerektiği-
Fatura metinleri incelendiğinde “fatura aslını aldım kontrol edilecek” ibarelerini içerdiğinin ve altında teslim alan şirket çalışanın imzasının atıldığının görüldüğü, mahkemece bu kişinin daha sonradan davalı borçlu adına çıkartılan ödeme emrini de tebliğ aldığı ve bu nedenle davalı çalışanı olduğunun kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu hizmeti teslim almadığı yolundaki ispat yükünün davalı üzerinde olduğu belirtilerek kabul kararı verilmişse de fatura göndermenin ve teslim almanın tek başına akdi ilişkiyi ispatlamaya yetmeyeceği gözetilmeksizin ispat yükünün tayininde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davalının duran araca arkadan çarparak hasar verdiğinden tam kusurlu olduğu, bu durumda davacının rücuen ödediği tazminat alacağının likit alacak niteliğinde olduğu, likit alacak için davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
İşyeri sigortası kapsamında tazminat isteminden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada, davacıların murisinin ölümüne neden olan olay, riziko adresinde ve mesai saatleri içinde gerçekleşmediğinden, davalı sigortacı şirketin sorumlu olduğu teminat kapsamına girmeyeceği-
Vade tarihi düzenleme tarihinden önce olan belgenin kambiyo vasfını yitirerek adi senede dönüşeceği, adi senet de belirli bir borç ikrarı içerdiğinden düzenleyen yönünden verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş ise de kambiyo vasfını yitiren bonoda avalistin sorumluluğunun sona ereceği gözetilmeden davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-