Hakimin takdir hakkını kullanarak cezai şartı indirmesi halinde, yapılan indirim miktarının vekalet ücretinin hesaplanmasında dikkate alınamayacağı-
Sağlıklı bir imza incelemesi yapılabilmesi için mukayese ve tatbik imzaların sözleşmelerdeki tarihlere yakın ve öncesine ait olması zorunlu olduğu- Tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkiye sebebiyet verilmesi halinde, hükmün bozulması gerektiği-
Kredi kartı borçları yönünden 5464 sayılı Kanun'un 26. maddesinde özel bir faiz düzenlemesi getirildiğinden, mahkemece, TBK'nun 88 ve 120. maddelerinin uygulanmasının hatalı olduğu-
Ayıbın basit bir muayene sonucu anlaşılabileceği anlaşılmakta olup, alıcı davalının 8 gün içinde malı incelemesi veya incelettirmek sonucu ayıp belirlenir ise satıcıya derhal ihbarda bulunması gerektiği- Davalının malları yurt dışına gönderdiği ve gönderim sırasında da muayene edimini yerine getirmediği-
Taraflar arasındaki ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesinde temerrüt faizinin ne şekilde hesap edileceği acıkça gösterilmiş olup mahkemece bankacılık konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilip banka kayıtları incelenerek bankanın temerrüt tarihinde fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranı belirlenip bu orana %50 ilave edildikten sonra taraflar arasındaki sözleşmede uygulanması gereken temerrüt faiz oranına göre faiz hesabı yapılması gerektiği-
Davalının protokole uygun ödemede bulunmaması üzerine banka ihtarı ile protokolün geçersiz hale geldiği borçluya bildirilmiş olup, bu durumda mahkemece davacı banka alacağının 5464 sayılı Yasaya göre hesaplanması gerektiği, 6502 sayılı Yasa hükümlerine göre eksik inceleme ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hatalı olduğu-
İtirazın iptali davasında, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 26.maddesinde kredi kartı borçları ile ilgili özel bir faiz düzenlemesi bulunduğundan, 5464 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca belirlenecek akdi ve temerrüt faiz oranları dikkate alınarak alacağın tespiti gerektiği-
Tüketici işlemi niteliğindeki kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Aynı alacak için alacaklı icra takibine başvurmuş ve bu takip itiraza uğradıktan sonra itirazın kaldırılması veya iptali yoluna başvurarak bu itirazı hükümden düşürmemişse, alacaklının takip konusu alacakla ilgili ilamsız icra yoluyla yeni bir takip yapamayacağı-
5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 26. maddesi ile kredi kartı borçları yönünden özel bir faiz düzenlemesine yer verildiğinden, kredi kartları borçları yönünden 6098 Sayılı TBK’nun faiz sınırlamalarına ilişkin 88.ve 120. maddeleri değil, 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 26. maddesi hükmünün uygulanması gerekeceği-