Kural olarak belli bir olayın gerçekleşip gerçekleşmediğini, tarafların ispat etmesi gerektiği- İspat yükü, ispatı gereken vakıalara dayanan tarafa ait olup, herkes iddiasını ispatla mükellef olduğu- Somut olay değerlendirildiğinde; davacı iş sahibine ait evin yapımını üstlenen yüklenici şirket ile yapı denetim firmasının gerekli dikkat ve özeni göstermedikleri, ağır kusurlu sayılabilecek şekilde özen borçlarını yerine getirmemek suretiyle eser ve hizmet sözleşmesine aykırı davrandıkları; davacının dava dilekçesinde belirttiği gibi akde aykırılıktan dolayı mal varlığında eksilme ve zarar oluştuğunun sabit olduğu ancak somut olayda meydana gelen sözleşmeye aykırılık manevî tazminat kapsamında davacının kişilik haklarını zedeleyecek nitelikte olmadığı gibi, davacı taraf, davalı şirketinin hangi eyleminden dolayı ne şekilde kişilik haklarının saldırıya uğradığını da yasal deliller ile kanıtlayamadığından, yapı denetim şirketi manevi tazminat ile sorumlu tutulamayacağı-
Dava konusu "Savcılarla davalaşan, hakimlerden şamar yiyen bilgisiz bakan: Prof. Dr. ................." başlıklı yayının tarihi ve içeriği ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları tüm dosya kapsamıyla birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olmayıp, uygun olduğu- Davalı yayın tarihinde ............... Gazetesinin yazı işleri müdürü olduğundan kendisine husumet yöneltilebileceği-
Taraflar arasında yaşanan duygusal ilişkinin sona ermesinden sonra davalının ......... tarihinde davacı ve arkadaşları tarafından uyutularak cinsel saldırıda bulunulduğu iddiası ile ............... Cumhuriyet Başsavcılığına; .............. tarihinde girdikleri cinsel ilişkilerini gizlice kayda alarak görüntüleri internet sitesinde yayımladığı iddiası ile ............ Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunduğu, şikâyetler sonrası davacı hakkında her iki soruşturmada da kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi üzerine, davacının öğretmenlik yaptığı okulun çevresine, halka açık yerlere arkası yapışkanlı yazıların yapıştırılması suretiyle saldırının gerçekleştiği, davacı hakkında kullanılan sözlerin küçük düşürücü, toplumdan dışlanmaya sebebiyet verecek nitelikte olduğu gibi sözlerin ağırlık derecesi ile olayın oluş şekli, kullanılan sözlerin içeriği ve tarafların durumu birlikte değerlendirildiğinde; bu sözler karşısında saldırının kınanması ile yetinilmesinin uygun düşmeyeceği-
Mahkemece iddia konusu hususlar araştırılmış, tanıklar dinlenmiş, haberlerde belirtildiği şekilde spordan sorumlu Devlet Bakanı olan davacıya ve davacının oğluna herhangi bir ihale ve iş verilmediği, yapılan ihalelerde de bir usulsüzlük bulunmadığı, davacı ve oğlu adına kayıtlı ......... bölgesinde herhangi bir taşınmazın bulunmadığı anlaşıldığından; dava konusu haberin gerçek olmadığı gibi görünür gerçeğe de uygun olmadığı, bu nedenle, yayının hukuka aykırı olduğunun ve davacının kişilik haklarının zedelendiğinin kabulü gerekeceği-
Davacı vekili, iki farklı tarihteki dava dilekçelerinden birinde davalı olarak davalı kurum ve sahibi olarak gösterilmişken, ikinci dilekçede sadece kurumun gösterildiğinin ve mahkemece davalıların her ikisi hakkında müştereken hüküm kurulduğunun anlaşıldığı, bu durumda davacının davalıya yönelik tazminat talebinin olup olmadığı tam olarak anlaşılmadığından, davacı vekilinin .......... tarihli duruşmadaki beyanının HMK 31. maddesi uyarınca açıklattırılması ve oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davaya konu 09.07.2013 tarihli ‘‘www.internethaber.com’’ sitesinde yayınlanan ‘‘H. Ulusoy’u Desteklemek Trabzonspor’a İhanettir’’ başlıklı internet haberinin davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyıp taşımadığı, buradan varılacak sonuca göre davalının manevi tazminatla sorumlu tutulup tutulamayacağı-
Dava konusu yazının yayın tarihi, haberin veriliş biçimi, kullanılan ifadeler ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının makul olup objektif ölçülere göre takdir edildiğinden fazla olmadığı-
Davacının eski eşiyle birlikte “www. ...” adresli web sitesinde yayınladıkları düğün videolarındaki dansları hakkında davalı tarafından yapılan "... bey merhaba, ben de videonuzu izledim hayatımda sizin kadar salak dans eden bir herif daha görmedim, bırakın evlenmeyi, nefes alan bir canlı yanınızda nasıl duruyor ona bile şaşırıyorum açıkçası, hayatınızda mutluluklar diliyorum" yorumu bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının toplum içerisinde küçük düşmesine ve itibarının sarsılmasına neden olduğu, davacı ile eşinin özel ve aile hayatlarına müdahale niteliği taşıdığından kişisel değer yargısı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, eleştiri sınırlarının da aşıldığı, bu nedenlerle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesi ile Anayasa’nın 26. maddesinde düzenlenen ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşıldığından davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu-
........... sitesinde yer alan ‘‘En Ermeni Karşıtı Ermeni, .................’’ başlıklı haber herhangi bir yorum yapılmadan aynen alındığından görünür gerçeğe uygun olup güncel olduğu ve yapılmasında kamu yararı ve toplumsal ilginin bulunduğu, bu durumda; dava konusu haberin güncel olduğu, toplumun bilgi edinme, basının haber verme hakkı kapsamında kaldığı, habere yönelik toplumsal ilginin bulunduğu, özle biçim arasındaki dengenin bozulmadığı, davacının kişilik haklarına bir saldırı bulunmadığı sonucuna varılarak,  haberi, kaynağını açıklayarak doğrudan kaynaktan aldığı şekilde aktaran davalıların tazminat ile sorumlu tutulmasının yerinde olmadığı-
Şikâyet hakkı hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanılması halinde şikâyet edilenin kişilik değerlerine saldırı oluşacağı-