Mahkemece ihtiyati haczin iki borçlu aleyhine verildiği, diğer borçlunun İzmir'de ikamet ettiği, bu nedenle yetki itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı-
İhtiyati hacze itiraz nedenlerinin açılacak alacak davasında incelenebileceği, ihtiyati haczin kaldırılmasını gerektiren bir sebep bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesinin hukuka uygun olduğu-
Bonoda nakden kaydı bulunduğu, hangi ilişkinin teminatı olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlunun 'ihtiyati hacze konu edilen bononun borçlusu olmadığını, aval veren değil ciranta olduğunu, lehtara karşı sorumlu olmadığını' ileri sürerek 'ihtiyati haczin kaldırılmasını' isteyemeyeceği–
İhtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki mahkemenin de icra takibinde yetkili olduğu; 'ihtiyati haciz kararının itiraz üzerine kaldırıldığı' iddia ve ispat edilmedikçe, ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki icra mahkemesinin yetkisine yönelik itirazın reddedilmesi gerekeceği–
İhtiyati hacze itiraz üzerine mahkemece 'itirazın kabulüne' veya 'itirazın reddine' şeklinde karar verilebileceği, '... üzerine ihtiyati haciz konulmasına' şeklinde karar verilemeyeceği–
İhtiyati haciz kararı veren mahkemenin yargı çevresinde bulunan icra dairesinde ihtiyati haciz kararı almış olan alacaklının takipte bulunabileceği–
Alacaklı bankanın alacağının yargılamayı gerektirdiği ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 134 ve Geçici 13 ncü maddesinin ihtiyati haciz kararı verilmesi hususunda bir düzenleme içermediği gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesinin yerinde olduğu-
İhtiyati haczin ‘alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması’ olduğu-