Yöneticinin temsil yetkisine giren işlerden dolayı, 3. kişilerle yaptığı sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda aktif ve pasif dava ve icra takibi ehliyeti bulunduğu-
İcra takibinin bir belgeye dayanıyor olması halinde, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesinin zorunlu olduğu; bu zorunluluğunun yerine getirilmemesi halinde, icra mahkemesince “takibin iptaline” değil “ödeme emrinin iptaline” karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının, alacağın belgeye dayanıyor olması halinde, takip talebi anında belgenin aslı veya onaylı sureti icra dairesine verilmemişse borçlunun şikayet yoluyla “ödeme emrinin iptalini” isteyebileceği-
Takip konusu yabancı para alacağının, takip tarihindeki Türk parası karşılığının «takip talebi»nde gösterilmiş olmasına rağmen, «ödeme emri»nde gösterilmemiş olmasının -«takibin iptaline» değil- «ödeme emrinin iptaline» neden olacağı—
İtirazın kaldırılmasının, borçlunun borcu olup olmadığının tesbit edilmesine yarayan bir yol olduğu, bu yolda icra mahkemesinin incelemesinin itirazın iptali davasına oranla daha basit ve sınırlı olduğu; alacaklının alacağının yalnız İİK’nun 68. maddesindeki belgelerden biri ile ispat edebileceği; “takip talebine ve ödeme emrine, takibin dayandığı belgenin eklenmediği” yolundaki eksikliğin, itirazın kaldırılması aşamasında, icra mahkemesince dikkate alınamayacağı-
4.5.1978 gün ve 4/5 sayılı İçt. Bir. K. uyarınca ölü kişi hakkında dava ve takip açılamayacağı- (Not: 6100 sayılı yeni HMK’ nun 124/4 maddesindeki “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki yeni düzenleme nedeniyle, bu kararlar önemini yitirmiştir…)
Alacaklının takip talebinde bulunduktan sonra icra müdürünün buna uygun “ödeme emri” düzenlemek zorunda olduğu-
Takip dayanağı belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmemiş olması halinde, bu konuda yapılan şikayetin kabul edilerek icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” karar verilmesi gerekeceği-
İİK.nun 84.maddesi uyarınca, yapılan kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça bakiye alacağın bu suretle saptanması gerekeceği-