Yabancı para alacağına dayalı takiplerde; yabancı para alacağının ve işlemiş faizinin, Türk lirası karşılığının "takip talebi"nde gösterilmemiş olması halinde, icra mahkemesince takibin her aşamasında yapılacak şikayet üzerine "takibin iptaline" karar verilmesi gerekeceği-
Apartman kapıcısı olan alacaklının, davalı olarak ……Apartman Yönetimi adına yönetici …….’yı davalı olarak göstererek “kıdem tazminatı, ihbar tazminatı vs.” alacakları hakkında aldığı ilamı, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 35. maddesine göre apartman yönetimi hakkında icraya koyabileceği gibi, aynı Kanun’un 20. maddesi uyarınca kat malikleri hakkında da takipte bulunabilecekleri-
Vekilin ölümü ile vekalet sona ereceğinden, mahkemece alacaklı vekiline “veraset belgesi” ve bu belgeye göre vekaletname alıp ibraz etmesi veya miras şirketine temsilci tayin ettirip, temsilciden alacağı vekaletnameyi ibraz etmesi için mehil verilmesi gerekeceği-
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde alacaklının «tahsil (fiili ödeme) tarihindeki kur üzerinden» ödeme yapılmasını istemiş olması halinde; vâde tarihi bulunan senetlerde «vâde tarihinden tahsil tarihine kadar», vâde tarihi bulunmayan senede dayalı takiplerde ise, «takip tarihinden tahsil tarihine kadar» ilamlı takiplerde ise; «dava tarihinden tahsil tarihine kadar» ‘yabancı para faizi’ (3095 s.K. 4/a), «tahsil (fiili ödeme) tarihindeki kur üzerinden» ödeme yapılmasını istememiş olması -yani; takip tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemiş olması halinde- vâde tarihinden takip tarihine kadar «yabancı para faizi», takip tarihinden tahsil tarihine kadar ise «avans (reeskont) faizi» (3095 s.K.) isteyebileceği–
“İtiraz” ve “şikayet” arasında nitelik ve sonuç farkları bulunduğundan, borçlunun ödeme emrine karşı hem “itiraz” ve hem de “şikayet” yoluna başvurabileceği – Borçlunun yasal süre içinde icra dairesine başvurarak “örnek:7 ödeme emri”ne itiraz etmiş olmasının, aynı zamanda şikayet yoluyla icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmeyeceği-
Takip konusu alacakla ilgili olarak ödeme emrinde açıklık bulunmadığına, alacak tutarının yıl ve aylar itibariyle belirlenmediğine ve bu konuda belgenin ibraz edilmediğine yönelik yapılan başvurunun şikayet niteliğinde sayılacağı-
Takip ehliyeti bulunmayan borçluya karşı yapılan icra takibinde, borçlunun kanuni temsilcisi veya onun tarafından atanacak vekili tarafından temsil edilebileceği, kamu düzeni ile ilgili bu hususun, yargılamanın her aşamasında doğrudan doğruya gözetilebileceği; psikiyatrik bozukluğu nedeniyle kısıtlanmış ve babasının velayeti altına konulmasına karar verilmiş olan borçlu hakkındaki takibin, süresiz şikayet yoluyla iptalinin istenebileceği-
İcra takibi yapan yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişi alacaklıların teminat yatırmadan icra takibinde bulunamayacakları; bu hususun takip yapmanın “ön koşulu” olup, doğrudan doğruya gözetilmesi gerekeceği-