Dava konusu yerlerin Hazine adına idari yoldan tapuya bağlandığı 08.05.2007 tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığı hususu üzerinde durulmasının gerekeceği-
TMK. mad. 713/2 uyarınca açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davaların kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise, saptanacak mirasçılarına yöneltilerek açılacağı, taraf teşkilinin yargılama sırasında yerine getirilmesinin de mümkün olduğu- Davanın başarıya ulaşması halinde gerek yasal hasım durumunda bulunan Hazine ve diğer kamu tüzel kişileri, gerekse tapu iptali ile tescil davalarında kayıt malikinin mirasçılarının harç, avukatlık ücreti ve diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacakları-
Taraflar arasında muristen kalan taşınmazların murisin sağlığında çocukları arasında paylaştırılıp paylaştırılmadığı, böyle bir paylaşım söz konusu değil ise, murisin ölümünden sonra mirasçıları arasında ve tüm mirasçıların katılımı ile tereke paylaşımının yapılıp yapılmadığı konusu uyuşmazlık noktası teşkil ettiği, bu konuda gerekli araştırma ve inceleme yapılmasının zorunlu olduğu-
Süresi neye ulaşırsa ulaşsın mera toprağının imar-ihya, kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesinin mümkün bulunmadığı, kaldı ki, mera nitelikli bir yerin sürülerek tarım arazisi haline getirilmesinin zilyetlik yoluyla iktisabına sebep teşkil etmeyeceği-
Mahkemece, davalıların tutunduğu tapu kaydının ve varsa yazılı dayanağının merciinden tüm tedavülleri ve dayanak belgeleri ile getirtilmesinin, mahallinde öncelikle haritasının mümkün olmadığında tapusunun teknik ve yerel bilirkişiler huzuruyla zemine uygulanmasının, taraf tanıklarından zilyetlikle ilgili bilgiler alınmasının, tüm bu bilgi, belge ve belirlemelerin, keşfi izlemeye infazı sağlamaya elverişli ölçekli kroki ve rapora yansıttırılmasının gerekeceği-
Kural olarak tescil harici bırakılan taşınmazların devletin hüküm ve tasarruf altındaki yerlerden olduğu, imar-ihya edilmeleri ve diğer koşulların gerçekleşmesi halinde zilyetlikle kazanılmalarının mümkün olduğu-
Paftada yol olarak bırakılan parsel içerisinde A harfiyle gösterilen yerler bakımından davacının aralıksız çekişmesiz malik sıfatı ile 20 yıllık zilyetliğinin olup olmadığının araştırılıp belirlenmesinin gerektiği, bu yönde, TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki koşulların araştırılıp belirlenmesinin zorunlu olduğu-
Dava konusu taşınmazın kullanım süresi ve niteliğini belirlemek için hava fotoğraflarından yararlanılmasının gerekeceği, hava fotoğraflarının en az iki ayrı zamana ilişkin olmasının gerekeceği, bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için; kadastro tespit tarihinden 20-30 yıl öncesine ait (1979-1989 arası) en az iki farklı tarihli hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı'ndan; fotoplan, fotometrik ve fotoğrametrik paftalar ile dava konusu yerin bileşik paftası İl Kadastro Müdürlüğü'nden getirtilerek dosyaya eklenmesinin gerekeceği-
Dava konusu parselin ifraz edilmeksizin davacı tarafa tercih hakkı da sorularak dava konusu taşınmaz üzerinde taraflar paydaş kılınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken parselin ifrazı üzerine tapu iptali ve tescile karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacı tarafın dava konusu taşınmazı 30 senedir ekip biçmediğini beyan ettiği ve yapılan keşif sonrası düzenlenen ziraatçi bilirkişi raporunda da söz konusu taşınmaz üzerinde tarım yapılmadığının belirlendiği görülmekle dava konusu taşınmazı davacının iradi olarak terk ettiğinin anlaşıldığı, hal böyle olunca, davacı yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının oluşmadığının kabulünün gerekeceği-