Tespit öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tescil davalarında, tespit dışı bırakılma tarihinden itibaren makul süre içerisinde dava açılmış ise, tespit dışı bırakılma tarihinden önceki zilyetliğin, kazanma bakımından nazara alınacağı-
Taşınmazın haritasında yol olarak gösterilmesi bir kadastro işlemi olup kadastro tutanağı düzenlenmediği için böyle bir işlem tespit dışı bırakma işlemi niteliğinde olup; böyle bir yerin TMK'nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddesi hükümlerine göre tapuya tesciline karar verilebilmesi için Yargıtay'ın yerleşmiş kararlarına göre haritasında yol olarak gösterildiği tarihten itibaren 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarruf edilmiş olmasının gerekeceği-
6100 sayılı HMK’nun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri ile senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümlerinin, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmayacağı-
Ölü kişiye karşı dava açılamayacağı gibi ölü kişi adına iptal ve tescile de karar verilemeyeceği-
Murisin veraset belgesinin alınmasının ve değerlendirme bakımından dosyaya sunulmasının gerekeceği, dava konusu taşınmaz satış, bağış veya terekenin paylaşımı sonucu davacıya kalmamış ise,davacının üçüncü kişiye karşı tek başına dava açma sıfat ve hukuki ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesinin düşünülmesinin gerekeceği-
Çifte tapunun önlenmesi bakımından, nizalı yere ilişkin hükme esas alınan teknik bilirkişinin rapor ve krokisinin Tapu Müdürlüğü'ne gönderilerek, dava konusu yerin tapuya kayıtlı olup olmadığının sorulması gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil davalarında kural olarak davanın kayıt malikine, kayıt maliki ölmüşse mirasçılarına yöneltilerek açılacağı, dava tarihinde ölü bulunan kişiye karşı dava açılması ilkesinin TMK'nun 713/2. maddesine dayalı olarak açılan davalarda uygulanmayacağı, ayrıca, bu tür davaların kayıt maliklerine kayyım atanmak suretiyle yürütülmesinin de mümkün olmadığı-