«Bozma kararı»ndan sonra verilen «ısrar kararı»nın yeni bir hüküm sayılmayacağı, bu nedenle alacaklının bu karara dayanarak ne yeni bir icra emri çıkarılabileceği ne de eski takibi yürütemeyeceği (takibin durmaya devam edeceği)–
36. maddede öngörülen işlemleri tamamlamadığı için, teminat olarak yatırılan paranın alacaklıya ödenmesinden sonra, takip konusu ilâmın Yargıtay’ca bozulması halinde, «borcun bulunmadığına» dair verilecek karar kesinleşmedikçe, alacaklıya ödenmiş olan paranın geri istenemeyeceği–
Olumsuz tesbit davasının reddine ilişkin kararın temyizinin -alacaklı muvafakat etmedikçe- «satışın durdurulmasını» gerektirmeyeceği–
Bozma üzerine verilen ilâma dayanılarak yapılacak takibin, yeni takip olmayıp öncekinin devamı niteliğinde olduğundan, faizin "ilk ilâmın icraya konulduğu tarihten itibaren" hesaplanmasına karar verilmiş olmasında yasaya aykırılık olmadığı-
Takip dayanağı ilâmın bozulması halinde fazla ödediği (ya da haksız olarak ödediği) parayı geri alabilmek için, borçlunun alacaklı hakkında bağımsız bir icra takibi veya dava açamayacağı (bunda hukuki yararı bulunamayacağı)–
İİK. mad. 40 hükmünün kapsamı - İlâmın «icra takibinden önce» bozulması halinde, 40. maddenin uygulanamayacağı–
«İtirazın geçici olarak kaldırılması kararı»nın Yargıtayca bozulmasının, daha önceki takipte, alacaklı adına yapılan ihalenin de bozulmasını gerektireceği–