%20 inkar tazminatına, asıl alacağın itiraz edilen kısmı üzerinden hükmedilmesi gerekeceği-
Borçlunun borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip, itirazını “ödeme” olgusuna dayandırması halinde, itirazın kaldırılması talebinin icra mahkemesinde incelenmesi sırasında artık alacaklının, “İİK’nun 68/I maddesinde belirtilen bir belgeye dayanıp dayanmadığı” hususu üzerinde durulmasına gerek bulunmadığı-
Alacaklı tarafça İİK’nun 68. maddesi kapsamında bir belge dosyaya sunulmadıkça, icra mahkemesince “itirazın kaldırılmasına” karar verilemeyeceği-
Para borcunu içeren ilamlı takipte bulunabilmek için; alacaklının ya kendi lehine ödemeyi ifade eden ve likit bir miktarı gösteren ilama ya da İİK. 38 maddesinde yazılı ilam niteliğinde bir belgeye dayanması gerekeceği; bu neviden belgeye dayalı olmayan ilamlı takip isteklerinin reddi gerekeceği-
Borçlunun borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip, itirazını ödeme olgusuna dayandırmış olması halinde, itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında, alacaklının artık İİK’nun 68/I maddesinde belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığının üzerinde durulmasına gerek kalmayacağı-
6 aylık “itirazın kaldırılmasını isteme süresi” nin hak düşürücü süre niteliğinde olduğu, bu sürenin, borçlunun itirazının alacaklıya (vekiline) tebliği ile başlayacağı, öğrenme ile anılan sürenin işlemeye başlamayacağı-
Borçlunun “borca itirazının kaldırılmasına” karar verilen durumlarda, itirazın esasa ilişkin olması ve alacaklının da talebinin bulunması durumunda, borçlu aleyhine inkar tazminatına karar verilemeyeceği-
İcra mahkemesince “alacaklının itirazın kaldırılması isteminin kısmen reddine” karar verilmiş olması ve borçlunun yargılamada kendisini bir vekille temsil etmiş olması durumunda, borçlu yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Alacaklının takibin dayanağı olarak takip talebinde gösterdiği sözleşmenin İİK’nun 68/I maddesinde belirtilen nitelikte bulunmaması ve borçlunun da açıkça borcu kabul etmemiş olması halinde mahkemece “itirazın kaldırılması talebinin reddine” karar verilmesi gerekeceği-
“Fatura”, “sevk irsaliyesi” ne dayalı olarak –bunlar; İİK’nun 68/I maddesinde yer alan ve borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olmadıklarından- “itirazın kesin olarak kaldırılması” isteminde bulunulamayacağı-