Alacaklının takip talebinde faize faiz yürütülmesini istemiş olduğunun saptanması halinde, icra mahkemesince «icra müdürünce yapılacak hesaplamada, takipten sonra işleyecek faizin asıl alacak ve eklentileri üzerinden yürütülmesi gerektiğine» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
Önceden yetki verilmediği veya sonradan bir kararla onaylanmadığı taktirde parti teşkilat kademelerinin yaptıkları sözleşmelerden dolayı, parti tüzel kişiliğinin sorumlu tutulamayacağı-
Borçlu tarafından «borca» ve «yetki»ye itiraz edilmiş olması halinde, icra mahkemesince öncelikle «yetki itirazı» konusunda karar verilmesi gerekeceği–
«Gerekçeli karar»ın duruşmada tefhim edilen «kısa karar»a aykırı olamayacağı–
Sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda sözleşmenin yerine getirileceği yer icra dairesinde de takip yapılabileceği; sözleşmenin yerine getirileceği yerin öncelikle tarafların açık veya zımni iradesine göre belirleneceği, bu hususun anlaşılmadığı hallerde, BK.'nun 73. maddesine (şimdi; TBK. mad. 89) göre hareket edileceği (Alacaklının kira alacağından kaynaklanan takibini 'kiralananın bulunduğu yer' veya 'borçlunun ikametgahı'nın bulunduğu yer icra dairesinde de yapabileceği)
İhlas Finans Kurumuna ait «kâr ve zarara katılana hesap cüzdanı»nın, İİK’nun 68. maddesinde yazılı belgelerden olmadığı–
Kesin hesap sonunda düzenlenen kesin hakedişlerin İİK. 68/I maddesinde öngörülen belgeler niteliğinde olduğu–
Borçlu tarafından kabul edilmediği sürece, faturaların (ve irsaliyelerin) İİK. 68/I’de öngörülen «mücerret borç ikrarını içeren» belgeler niteliğinde olmadığı–
Faize faiz yürütülmesi kural olarak yasak ise de bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri tarafından yapılan takiplerin saklı olduğu–