‘İlama aykırılıktan kaynaklanan şikayetin –‘ilama aykırı şekilde icra emri düzenlenmesi’, ‘takip tarihinden önce ilamın bozulmuş olması’, ‘işlemiş faizin ve mahkeme harç ve masraflarının ilam içeriğine uygun olmayarak talep edilmiş olması’, ‘aynı ilama dayalı olarak mükerrer takip yapılmış olması’ vb.- süreye bağlı olmadan her zaman yapılabileceği–
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (joint ventura’nın) tüzel kişiliği bulunmadığından, taraf ehliyeti de olmadığı; ortakların, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak ve tüm varlıklarıyla sorumlu oldukları–
‘Takip talebinde’ borçluların her birinin sorumlu olduğu borç miktarının ilama uygun biçimde gösterilmiş olmasına rağmen ‘icra emri’nde bu hususun yerine getirilmemiş olması halinde, icra mahkemesince ‘takibin iptaline’ değil ‘icra emrinin iptaline’ karar verilmesi gerekeceği–
İlamların infaz edilecek kısmının ‘hüküm bölümü olduğu, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, icra mahkemesince (icra memurunca) ilamın infaz edilecek kısmının yorum yolu ile belirlenemeyeceği–
İlamda hükmedilen yabancı para alacağının da -İİK. 58/II-3 uyarınca- Türk parası karşılığının hem takip talebinde ve hem de icra emrinde gösterilmesi gerekeceği, eğer takip talebinde bu husus yerine getirilmemişse «talebin iptaline» (eğer sadece icra emrinde bu husus yerine getirilmemişse «icra emrinin iptaline»), icra mahkemesince (süresiz) şikayet üzerine veya doğrudan doğruya karar verileceği–
İlamların infaz edilecek kısmının ‘hüküm bölümü’ olduğu, diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, bu nedenle icra hakiminin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı–
‘İşlemiş faiz miktarı’ konusunda mahkemece bilirkişilerden alınan iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden ve hükme esas alınan rapora neden itibar edildiği açıklanmadan uyuşmazlığın sonlandırılamayacağı–