Davacı kadının dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra manevi tazminat talebinden feragat ettiği nazara alındığında mahkemenin 'kadının manevi tazminat talebinden feragati konusunda' ek karar verilmek üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermesi gerektiği-
Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebileceği- Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtayın temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye göndereceği-
HMK. 326/1 gereğince kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği- Davacılar gerek ilk derece mahkemesinde gerekse yapılan istinaf incelemesi sonunda haksız bulunarak açtıkları dava reddedilmiş olup istinaf sisteminde, istinaf talebinin kabulü ile inceleme yapılmasına şeklinde bir karar bulunmadığı ve Bu nedenle istinaf talep etmekte haklı oldukları gerekçesiyle davacılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Feragatin geçerli kabul edilebilmesi için hukuki varlığını sürdüren bir davanın mevcut olması gerektiği- Boşanma davası, erkek eşin ölümüyle konusuz hale geldikten sonra, davacı kadının feragat beyanının hukuki bir sonuç doğurmayacağı, TMK. m. 181/2 uyarınca ölen eşin mirasçılarının kusur  belirlemesi yönünden davaya devam etme haklarının da bulunduğu-
Mahkemece, ortaklığın giderilmesi davalarının niteliği gereği çift taraflı olması ve kendisi de davalı olan ...’nun, vasisi olduğu kısıtlı-davalı ... lehine muhdesat iddiasında bulunduğu gözetilerek, her iki davalı aralarında menfaat çatışması olması nedeniyle davalı ... ’nun kısıtlı-davalı ...’nu temsil edemeyeceğinden, kısıtlıyı davada temsil etmesi için kayyım atanması ve taraf teşkili bu şekilde sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekeceği- Ortaklığın giderilmesi davaları iki taraflı davalardan olduğu için mahkemece, davacı dava konusu taşınmaz ile ilgili talebinden feragat etse bile adı geçen davalılar muvafakat etmediğinden bu taşınmaz için de davaya devam edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı vekili tarafından sunulan dilekçede "müvekkilimizden aldığımız talimat üzerine dosyadan vazgeçmekteyiz.” ifadelerine yer verildiğinin görüldüğü, bu durumda mahkemece; davacı tarafın beyanının hakkın özünden vazgeçme mahiyetinde olmadığı ve feragatin söz konusu olmadığı; beyanının ancak davanın geri alınması iradesini yansıtan bir beyan olarak kabul edilebileceği dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Feragat dilekçesinden sonra ve bu feragate istinaden karar verilmesinden önce, feragat edenin, feragat beyanının iradeyi sakatlayan sebeplerle geçersiz olduğunu ileri sürerek talepte bulunulması halinde; henüz istinaf kanun yolu incelemesi tamamlanmamış olduğundan, iradeyi sakatlayan sebeplerle ilgili talepte bulunanın delilleri sorulup toplanarak feragat beyanının geçerli ve beyanı vereni bağlayıcı olup olmayacağının hadise şeklinde incelemesinin zorunlu olduğu-
HMK’nun 307. ve devamı maddelerine göre; feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, somut olayda, davadan feragate ilişkin vekaletnamesinde özel yetki bulunan davacılar vekilinin, 11.04.2016 tarihli yargılama oturumunda yıkım talebinden feragat ettiklerini beyan ettiği, bu halde; mahkemece, açıklanan yasal düzenleme uyarınca; yıkım talebine ilişkin feragat beyanı hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının talep sonucunu azaltmasının davayı genişletme ya da değiştirme sayılmayacağı, tam veya kısmi feragat için karşı tarafın iznine ve ayrıca bunun için ıslah yoluna başvurulmasına gerek olmadığı, davacının talebini 7.350,00 TL olarak belirterek talebini küçülttüğü, o halde, mahkemece, davacının kısmi feragat niteliğindeki beyanı dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Feragat edilen dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak açılmışsa; anlaşmalı boşanma davasından feragatin, dava tarihinden önceki olayların affedildiği sonucunu doğurmayacağı, o halde; taraflardan birinin feragatle sonuçlanan anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıalara dayanarak herhangi bir boşanma sebebine dayalı olarak boşanma davası açabileceği, açılan davada anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıaların da kusur belirlemesinde dikkate alınması gerektiği-