Davacı sağ kalan eş tarafından açılan boşanma davasının, davalının ölümü ile konusuz kaldığı, eşlerin evlilik birliği ölümle sona erdiği ve ortada davacı tarafından sürüdürebilir nitelikte bir boşanma davasının kalmadığı, dolayısıyla davacının; talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak ifade edilen feragat dilekçesinin hüküm ve sonuç doğurmayacağı- Birliğin ölümle sona erdiği eldeki boşanma davasının, ölen eşin mirasçılarının 4721 sayılı Kanun'un 181/2 nci maddesi uyarınca davaya devam etmeleri neticesinde kusur tespiti davasına dönüştüğü, taraf ehliyetinin, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisinin aksine, taraf sıfatının dava konusu subjektif hakka ilişkin olduğu, davalının ölümü ile elde kalan kusur tespiti davasındaki dava konusu subjektif hakkın ölen eşin mirasçılarına geçtiği, mirasçıların, devam edilen bu davada artık sadece sağ kalan eşin kusurlu davranışlarını ispatlamaya çalışacaklarına göre, davacının kusur tespiti olarak devam edilen eldeki davada artık feragat edebileceği subjektif bir hakkının da bulunmadığı, öyle ise Bölge Adliye Mahkemesince yapılması gereken işin sağ kalan eşin yetkisizlik kararına yönelik istinaf talebi hakkında bir karar verilmesi iken, eşlerden birinin ölümü neticesinde konusuz kalan boşanma davası hakkında feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı-

I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; eşlerin 08.10.1988 tarihinde evlendiklerini, her iki tarafın da ikinci evlilikleri olduğunu, davalının önceki evliliğinden üç davacının ise iki çocuğunun bulunduğunu, evlendikleri anda erkeğin memur müvekki ...