Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının tutanak adresinde kaçak su kullandığı ve sayacın arızalı olduğu belirtilerek, davalı kurumun hesaplamaları aynen tekrar edilmiş olup, bu haliyle bilirkişi raporunun, kaçak su bedelinin hesaplanmasına ilişkin yeterli açıklıkta olmadığı anlaşıldığından, mahkemece alınan bilirkişi raporunun, uyuşmazlığın çözümü açısından hükme esas alınacak nitelikte olmadığı, o halde, mahkemece uzman bilirkişi heyetinden, talebi kapsar şekilde, ilgili kaçak tutanak tarihi ile tüketim tarihlerinde yürürlükte olan İSKİ Tarifeler Yönetmeliğinin ilgili hükümleri de raporda açık şekilde irdelenmek suretiyle, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması, alınacak raporda tarafların aşamalarda ileri sürdükleri itirazların da değerlendirilmesi suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerekeceği-
Mahkemece, bilirkişiden, davacıya ait hesap edilen elektrik tüketim bedeli üzerinden gecikme zammı ve gecikme zammı KDV sinin alınıp alınamayacağı hususunun, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'ne göre değerlendirilerek, tespit edilen bedel üzerinden, davacının sorumlu olduğu icra masraf, harç ve vekalet ücretinin hesaplanarak, davacının fazla ödediği tutarın belirlenmesi konusunda, denetime elverişli bir rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının kaçak kullandığının belirlendiği, ancak ilgili kurul kararında belirtilen tüketim miktarı hesaplama yöntemine uyulmadığı, farklı gün sayısına rağmen davalı tahakkuku ile aynı sonuca ulaşıldığı, doğru tespit edilen tüketim bedeli olmaması halinde uygulanması gereken kullanma faktörünün dikkate alınmadığı, bu şekilde kaçak elektrik kullanım hesabı yönünden mevzuata uygun teknik inceleme yapılmadığı, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi; raporun Elektrik Tarifeleri Ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'ne de uygun olmadığı, talep edilen kaçak elektrik bedelinin yönetmelik ve 622 sayılı kurul kararının “Tüketim Miktarı Hesaplama” başlıklı bölümünde açıklanan yöntem ve sürelere uygun hesaplanması gerektiği, o halde; mahkemece; dosyanın önceki bilirkişi dışında uzman bilirkişiye verilerek, dava konusu kaçak ve ek kaçak tahakkukunun Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre ayrıca ve denetime elverişli olarak hesaplanması için rapor alınarak, davacının talep edebileceği bedelin belirlenmesi gerekeceği-
Dosya kapsamında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı'ndan alınan "maluliyet oranı" raporunda; davacının %100 oranında sürekli iş göremez olduğu, özel bakıcı ihtiyacı olduğu ve maluliyetinin 3 yıl sonra yeniden değerlendirilmesinin uygun olacağı bildirilmiş olup, davalı tarafın bu rapora itiraz ettiği, davacının maluliyet oranı ile ilgili Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmadan, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi raporu esas alınarak maddi tazminatın hesaplandığı, raporun bu haliyle hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı, o halde, mahkemece; davacının maluliyet oranının kesin olarak tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak oluşacak sonuca göre hesaplanacak maddi tazminata karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; davacının sorumlu olduğu elektrik miktarının belirlenmesi açısından, elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alındığı, bu rapora itiraz üzerine ikinci kez farklı bir bilirkişiden rapor alındığı, davacının sorumlu olduğu miktar yönünden iki rapor arasındaki çelişki giderilmeksizin, ikinci rapora dayalı olarak hüküm kurulduğunun belirtildiği, hâl böyle olunca, mahkemece; dosyanın önceki bilirkişiler dışındaki elektrik mühendislerinden oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, özellikle fatura tarihlerinde yürürlükte olan mevzuat hükümleri esas alınarak, iki rapor arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde ve tarafların itirazlarını da karşılar nitelikte; somut verilere dayalı, gerekçeli ve Yargıtay ve taraf denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalı vekilinin itirazları karşılanmak üzere, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetersiz ve gerekçesiz rapora itibar edilerek hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı-
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmakta olup, çelişki giderilmeksizin, hüküm kurulduğundan, mahkemece, gerektiğinde keşif de yapılmak suretiyle raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesini, itirazların karşılanmasını sağlayacak şekilde somut verilere dayalı, gerekçeli, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi de giderecek şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti'nden seçilecek bilirkişi kurulundan, kaza tespit tutanağı ile Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi raporu arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmakta olup, mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin, hükmün kurulduğu, hâl böyle olunca, mahkemece; yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, kusur oranına ilişkin çelişkiyi giderecek nitelikte alanında uzman önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak 3’lü bilirkişi heyetinden somut verilere dayalı, gerekçeli ve denetime uygun, tarafların itirazlarını da karşılar nitelikte kusur raporu alınması, kusur oranları net olarak tespit edildikten sonra, kusur durumuna göre, maddi tazminat miktarının takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, mahkemece çoğunluk görüşü esas alınarak haczin kaldırılmasına karar verildiği, neden çoğunluk görüşüne itibar ettiği, neden azlık görüşünün uygun olmadığı hususunda da yeterli, doyurucu ve denetime elverişli gerekçe belirtilmediği görüldüğünden, mahkemece, bilirkişi raporunun değerlendirilmesi gerektiğinde bilirkişilerden ek rapor alınarak sonuca gidilmesi, olmadığı takdirde yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak hükme elverişli rapor aldırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-