Her iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden ve davacı vekilinin mükerrer kaçak kullanım olduğu yönündeki itirazları da karşılanmadan hüküm tesisi yoluna gidilmesi doğru olmadığından, mahkemece,alanında uzman ayrı bir 3’lü bilirkişi heyetinden kaçak tutanak tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre hesaplamayı içerir,her iki rapor arasındaki çelişkileri giderir, davacı vekilinin aşamalarda ileri sürdüğü itirazları da karşılar nitelik ve nicelikte rapor alınması suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmesinin doğru olmadığı-
Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmakta olup, mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin, hükmün kurulduğu, hâl böyle olunca, mahkemece; ilgili maddî ve hukukî olgular gözetilerek, öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında uzman üçlü bilirkişi kuruluna verilmesi, itirazları karşılayacak nitelikte ve raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde, somut verilere dayalı, gerekçeli taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, davacılara davalı idare tarafından 2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanun kapsamında bir ödeme yapılıp yapılmadığının davalı idareden sorularak, davacılara yapılan bir ödeme varsa hangi kalemlerden ödeme yapıldığına dair bilgi ve belge asıllarının getirtilerek toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
HMK mad. 280 uyarınca bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesi, HMK mad. 281 uyarınca da taraf beyanlarının sunulması için 2 haftalık süre verilmesi gerektiğinden, mahkemenin, emredici bu kanun hükmüne uyulmadan davalı tarafın mazeret dilekçesi verdiği duruşmada rapora istinaden yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dosyadaki hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, üretilen temiz suyun %40'nın atık su olarak kabulü halinde ...... TL atık su borcu olduğu belirtilmekle beraber, ihtilaflı dönemden sonraki atık su miktarını gösteren bilgilerin dosyaya sunulması halinde yeniden hesaplama yapılması gerekeceğini aksi takdirde peynir üretim işinde, üretilen temiz suyun ne miktarda buharlaşacağı konusunda uzman bilirkişiden alınacak raporda saptanacak % oranına göre hesaplama yapılmasının gerekeceğinin bildirildiği, oysa ki mahkemenin, İzsu Tarifeler Yönetmeliğinden önce yürürlükte bulunan Ödemiş Belediyesi'nin 19.11.2012 tarihli toplantısında alınan encümen kararına dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporunu hükme esas aldığı, rapor bu hali ile hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı, hâl böyle olunca; mahkemece, dosyanın yeni görevlendirilecek uzman bilirkişiler aracılığıyla, İZSU Tarifeleri Yönetmenliğinin ilgili hükümleri değerlendirilerek, davalının itirazlarını da karşılar nitelikte, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Mahkemece, davalı şirket yönünden bilirkişi raporuna karşı iki haftalık beyanda bulunma süresi dolmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Ödeme defi yargılamanın her aşamasında dile getirilebilir bir defi olup, mahkemece davalı yanca kök rapora itirazla sunulan gider makbuzları ile banka ödeme dekontlarının tartışılmamasının eksik inceleme sonucunu doğuracağı, keza, davalı taraf, bilirkişi raporuna itirazında aynı zamanda davacı sporcuya para cezası verildiğini bildirerek buna ilişkin dayanak belgeleri dosyaya sunmuş olup, mahkemece karar yerinde bu yönde bir değerlendirme yapılmayarak, olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olmasının da doğru olmadığı, hal böyle olunca, mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak, bahsi geçen ödemelerin açıklattırılması, ileri sürülen para cezası hakkında bir değerlendirme yapılması, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Davalının hükme esas alınan bilirkişi raporuna gerekçelerini de göstermek suretiyle itiraz ettiği, ancak mahkemece, itirazlar karşılanmadan hüküm tesis edildiği, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda, bilirkişi raporuna karşı itirazları değerlendirmenin uzman bilirkişilerin görevi olduğu, o halde, mahkemece; ...... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ............esas, ............ Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ........... esas sayılı dosyalarının da istenerek, önceki bilirkişi dışında oluşturulacak konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden denetime elverişli yeni bir bilirkişi raporu alınarak, davalının itirazlarını karşılar şekilde, davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği gerçek alacak miktarının duraksamasız belirlenmesi ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz ve denetime açık olmayan bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 281/2. maddesi gereğince, bilirkişilerden, şirketin hangi defter ve kaydından hareketle bu mütalaanın verildiği hususunun açıklanmasının istenilmesi ve bir denetleme yapılması gerekeceği, ayrıca, 05/09/2011 tarihli T. İş Bankası’nca düzenlenmiş iki adet dekonta konu banka işlemleri hakkında, ilgili bankadan ödemenin neye ilişkin olduğu hususunda banka kayıtlarında bir bilginin bulunup bulunmadığının sorulması gerekeceği, belirtilen yönlerden yapılacak araştırma ve inceleme neticeleriyle birlikte dosya kapsamı yeniden değerlendirmeye tabi tutularak, prim talebine ilişkin uyuşmazlığın çözülmesi gerekeceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafça tahakkuk ettirilen borç miktarı değerlendirilmeksizin ve herhangi bir hesaplama yapılmaksızın, sadece tahakkuk eden borcun davalılardan tahsil edilmesi gerektiğinin belirtilmesiyle yetinilmiş olduğundan mevzuata uygun teknik bir incelemenin yapılmadığının, davalı tarafça da itiraz edilen söz konusu raporun yetersiz olup, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığının anlaşıldığı, o halde mahkemece; öncekinden farklı konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli yeni bir rapor alınarak, davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği elektrik tüketim miktarının duraksamasız belirlenmesi ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı-