Dosyaya sunulan ve avukat bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda tahakkuk bedeli ve gecikme zammı olmak üzere toplam ............TL borcun bulunduğunun belirtildiği, tüketici hukuku uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan sonraki bilirkişi raporunda ise davacı tarafından halka içme suyu olarak kullandırılan su bedelinin ana sayaç abonesi olduğu gerekçesi ile davalıdan talep edilemeyeceğinin belirtildiği ,raporların itiraza uğradığı, mahkemece sonraki rapor dayanak alınarak davanın reddedildiği, mahkemece; alanında uzman önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak bilirkişi kuruluna somut verilere dayalı, gerekçeli, denetime uygun, çelişkileri ve tarafların itirazlarını karşılar nitelikte rapor hazırlatılması (abonelik sürdüğü sürece borçtan sorumluluğun devam edeceği de gözönüne alınarak), varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmakta olup, mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin, hüküm kurulduğundan, mahkemece; HMK’nun 266. ve 281. maddeleri dikkate alınmak suretiyle, kusur oranına ilişkin çelişkiyi giderecek nitelikte alanında uzman önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak 3’lü bilirkişi heyetinden somut verilere dayalı, gerekçeli ve denetime uygun, tarafların itirazlarını da karşılar nitelikte kusur raporu alınması, kusur oranları net olarak tespit edildikten sonra, kusur durumuna göre, tazminat miktarlarının takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
.......... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırlık dosyasının getirtilip, hangi delile dayanılarak davalının kusursuz olduğuna karar verildiği tespit edilmesi ve sürücülerin olaydaki kusur durumları yönünden hazırlık dosyasındaki kusur raporu ile eldeki dosyada alınan bilirkişi raporu arasında çelişkinin giderilmesi için mahkemece, dosyanın İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kuruluşlardan seçilecek kusur uzmanı bilirkişi kuruluna tevdii ile tüm dosya kapsamı irdelenerek oluşa göre kusur durumlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde ve, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Hâkimin, bilirkişi raporunu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabileceği, bilirkişi raporları arasında çelişki varsa, çelişki giderilmeden karar verilemeyeceği-
Davalı vekili, bilirkişi raporuna karşı ayrıntılarını açıklayarak yaptığı itirazında, tespit anında çekilen akım ve sayaç muayene raporunda sayaca eksik tüketime yol açan müdahale yapıldığı ve Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 29/b-1, 29/b-2 maddelerine göre tahakkuk yapıldığı belirtilmesine rağmen, mahkemece, sayacın manyetik etki maruz kalmadığı ve Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 14/3. maddesine hükümlerine göre, davalının yaptığı hesaplamanın hatalı olduğu yönündeki bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiği, bu durumda, mahkemece; aralarında makine mühendisinin de bulunduğu üç kişilik konusunda uzman bilirkişi kurulundan, davaya konu kaçak tespit tutanağı tarihinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak, sayacın manyetik etkiye maruz kalıp kalmadığının tespiti ile talep edilebilecek bedelin (kaçak ve kaçak ek tahakkuku) hesaplattırılması suretiyle, denetime elverişli bir rapor alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; rapora yapılan itirazlar giderilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece, davacı aracının modeli, yaşı, kaza sonucu meydana gelen hasar durumu, km'si, kullanım tarzı vs de gözönünde bulundurularak, değer kaybı hesabı esaslarına uygun şekilde araçta oluşan değer kaybının tespit edilmesi hususlarında, konusunda uzman yeni bir bilirkişiden açıklamalı, ayrıntılı, denetime elverişli şekilde rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Alınan raporlar doğrultusunda; dava konusu tutanaktan önce 357 gün esas alındığında tutanaktan sonraki 312 günlük süreden daha az ortalama elektrik tüketimi yapıldığı, tutanaktan önce 1583 gün esas alındığında ise tutanaktan sonraki 312 günlük süreden daha fazla ortalama elektrik tüketimi yapıldığının tespit edildiği, bu kapsamdaki değerlendirmeler yönünden çelişkilerin giderilmediği, davacının tespit edilen eylemi yönünden belirlemeleri yürürlükteki mevzuata uygun olmadığı anlaşıldığından; mahkemece, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile 122 Sayılı EPDK Kurul Kararı çerçevesinde değerlendirilmesi ve söz konusu eylemin oluşturduğu sonuç açısından belirlenmesi için ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, birbiriyle çelişen raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece her iki rapor arası aşırı çelişki oluştuğundan uzlaştırıcı rapor alınması ve yeniden keşif yapılması talebi uygun bulunmuş ancak davacı vekilinin süresi içerisinde masrafları yatırmadığı ve yeniden keşif yapılması ve rapor alınması talebinden vazgeçtiğini belirterek mevcut delil durumuna göre karar verilmesini imzalı beyanı ile istediği, bu duruma göre davacının yeni rapor alınmasından vazgeçerek rapora itiraz etmekten vazgeçmiş sayılması gerekeceği, o halde mahkemece, son alınan rapora göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece dosyanın oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalının davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin, tutanağın düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre hesaplanarak, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece, söz konusu bilirkişi heyeti üyeleri tarafından hazırlanan farklı içerikteki iki ayrı rapor arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı, hal böyle olunca, mahkemece; bilirkişi heyeti üyelerince ortak bir kanaate varılamaması nedeniyle düzenlenen iki ayrı rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi heyetinden, fatura bedelinin neden kaynaklandığı ve miktarının tespitine ilişkin olarak ilgili yönetmelik hükümleri ve kurul kararları da raporda açıkça belirtilmek suretiyle Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması suretiyle hüküm tesisi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı-