Şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nun 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin % 10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
Borçlu şirketin vekilinin ........... tarihinde vekaletname sunan ve vekil sıfatıyla sisteme eklenen Av. .......... olmasına rağmen satış ilanının dosyada vekaletnamesi bulunmayan ve ne şekilde sisteme eklendiği anlaşılamayan Av. ..........'ya tebliğ edildiği, bu husus İlk Derece Mahkemesince de kabul edildiği halde TK'nın 32. maddesi ve TMK'nın 2. maddesi hükümleri uyarınca şikayetçi borçlu vekilinin satıştan çok daha önce haberdar olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin dosya kapsamına aykırı olduğu, şikayetçi borçlu vekili Av. ................'a usulsüz de olsa bir tebligat yapılmadığından ve buna göre TK'nın 32. maddesinin somut olayda uygulanma yeri bulunmadığından şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu gerekçesi ile HMK'nın 353/1-b(2) maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesinin yerinde olduğu-
İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet davası açılmadığı anlaşılmakla bu hususun artık ihalenin feshi nedeni olarak incelenip dinlenilmesine imkan olmadığı, satış ilanı tebliğinin yerel gazetede yapılmasının katılımı azalttığı belirtilmişse de; hukuki yarar yokluğunda bu hususun dinlenemeyeceği, ihalenin feshi talebinin hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine ve İİK'nın 134/2. maddesi uyarınca, işin esasına bu nedenle girilmemiş olunacağından para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince davanın reddi ile ihale bedeli üzerinden para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle, resen bakılan sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına-
Paydaş aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görüldüğünden ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin % 10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
"....................." adresine gönderilen kıymet takdir raporunun borçlunun adresten ayrıldığı şerhi ile iade edilmesi üzerine, kıymet takdir raporu ve satış ilanının aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesi ile şikayetin reddi gerekeceği- İhalenin feshi taleplerinin yerinde olmadığı, re'sen yapılan incelemede başkaca feshi sebebi de bulunmadığı gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu görülmekte ise de; 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nın 134/5-3. maddesi gereğince, ihalenin feshi isteminin kötü niyetle ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı ve Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alındığında, şikayetçi borçlu aleyhine hükmedilen para cezasının, ihale bedelinin %1’ine indirilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmesinin yerinde olduğu-
Takibin dayanağını oluşturan ilamda borçlu vekili olarak Av........'ın adının yer aldığı, satış ilanı tebligatının borçlu vekili açıklaması ile bu vekile yapıldığı, satış ilanının, dayanak ilamda adı geçen (ve istifa veya azledildiğine dair bir belge de bulunmayan) borçlu vekiline tebliğ edilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmadığı, vekile yapılan satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olduğu, şikayetçi borçlunun adı geçen avukat vasıtasıyla temsil edildiği, ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu, borçlu vekili tarafından istinaf dilekçesinde; kıymet takdirinin düşük takdir edildiği, bilirkişi raporunun usulsüz tebliğ edildiği belirtilmiş ise de, davacı borçlunun en geç usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olan satış ilanının tebliği ile birlikte kıymet taktirinden haberdar olduğu, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet davası açılmadığı anlaşılmakla bu hususun artık ihalenin feshi nedeni olarak incelenip dinlenilmesine imkan olmadığı, satış ilanı tebliğinin yerel gazetede yapılmasının katılımı azalttığı belirtilmişse de; hukuki yarar yokluğunda bu hususun dinlenemeyeceği, ihalenin feshi talebinin hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine ve İİK'nın 134/2. maddesi uyarınca, işin esasına bu nedenle girilmemiş olunacağından para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince davanın reddi ile ihale bedeli üzerinden para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İhale konusu 360.000 TL muhammen bedelli taşınmazın 501.500 TL'ye ihale edildiği, davacı/borçlu vekili tarafından şikayet dilekçesinde satış ilanı ve kıymet takdiri raporunun tebliğ edilmediği ileri sürülmüş ve davacı/borçlu vekilince kendisine e-tebligat yoluyla satış ilanı tebliğinden sonra ............. tarihinde .............. İcra Hukuk Mahkemesi'nin ............ esas sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz davası açtığı takip dosyası içeriğinden anlaşıldığı, eldeki ihalenin feshi başvurunda ayrıca ve açıkça taşınmazın kıymetinin icra müdürlüğünce düşük takdir edildiği yönünde bir itiraz ve fesih nedeni ileri sürülmediğinden, ihalenin taşınmazın kesinleşen muhammen bedellinin üzerinde bir bedelle ihale edildiğinin kabulü gerekmekte olup zarar unsurunun gerçekleşmediği, bu durumda mahkemece hukuki yarar yokluğundan ihalenin feshi şikayetinin usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
1.800.000,00 TL muhammen bedelli ihale konusu taşınmazın 3.100.000,00 TL'ye ihale edildiğini, taşınmazın muhammen bedelinin çok üzerinde ihale edilmiş olmakla, zarar unsurunun gerçekleşmediğini, bu durumda şikayetçinin İİK'nın 134/8 maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından, ihalenin feshini istemekte hukuki yararı olmadığından açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği, o halde İİK'nın 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi gereğince işin esasına girilmeksizin karar verildiğinden davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olduğu-
İİK 134/8 hükmüne göre ihalenin feshini isteyen ilgilinin menfaatlerinin muhtel olduğunu yani zararının bulunduğunun ispat etmesi gerektiği, davaya konu ihale satış kararında her ne kadar gazete ilan kararı alınmışsa da, salt ilanın yapılmamasının doğrudan ihalenin feshi sebebi sayılamayacağı, 1. açık arttırma tutanağı incelendiğinde 6 farklı teklif verenin olduğundan ihaleye yeterli katılımın sağlandığı, dorsenin 90.250,00 TL'ye ihale edildiği, muhammen bedelin 118.000,00 TL olduğu, ihale bedelinin muhammen bedele yakın olduğu, yazılanlara göre ihalenin feshini isteyen davacı borçlunun menfaatinin muhtel olmadığı, ayrıca icra müdür vekili ve tellalın beyanlarına göre ihaleye tellalın katıldığı, tutanakta imzasının bulunmamasının giderilebilir eksiklik olduğundan ihalenin feshini gerektirmeyeceği- Şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-