Tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise, muteber sayılacağı- Borçlunun, satış dosyasının fotokopisini almasıyla tebliğ işleminden ve (makul süre önce de ihaleden) haberdar olduğu-
Çekişme konusu taşınmaz kaydının davalı taraf adına oluşumunun illetten yoksun olduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasına dayalı olduğu açık olup bu tür davaların mülkiyet hakkına dayalı olarak her zaman açılabileceği kabul edildiğinden davaya dayanak icra takip dosyası aslı evrak arasına alınarak, davacıya yapılan  ödeme emrinin 19.03.2012 tarihinde tebliğ edildiğinin tespitine ve tebligat tarihinin bu şekilde düzeltilmesine yönelik kesinleşmiş mahkeme kararına istinaden icra takip dosyasında ne gibi işlem yapıldığının denetlenerek yolsuz tescil iddiasının araştırılıp karar verileceği-
Satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğunun anlaşıldığı, bu durumda, zarar unsuru gerçekleşmediğinden borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı, mahkemece, istemin zarar unsurunun bulunmaması nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesinin yerinde olmadığı, İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca işin esasına bu nedenle girilmemesi gerektiğinden borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
12. HD. 06.04.2017 T. E: 1055, K: 5645-
Satış ilanı tebliğ edilecek ilgililerin satış kararının verildiği tarih itibariyle belirleneceği- İhalenin feshi isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerektiği-
Hissedar tarafından ortaklığın giderilmesi kararına yönelik açılan yargılamanın yenilenmesi davasının sonucu, kesinleşen ihalede taşınmazın alıcı adına tesciline engel olmayacağından, mahkemece şikayetin kabulü ile satış memurluğuna İİK'nun 134/son ve 135/1. maddeleri uyarınca işlem yapılmasının emredilmesi gerekeceği-
İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği, kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
İhale alıcısının, görevsizlik kararı tarihinden itibaren yasada öngörülen iki haftalık yasal süre dolduktan sonra, şikayetçi ve alacaklının ise daha sonraki bir tarihte gönderme talebinde bulunduğu görüldüğünden, mahkemece, dava dosyasının yasal sürede görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği göz önünde bulundurularak, kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nun 20. maddesi uyarınca re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde; işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, davacı hakkında para cezasına hükmedilemeyeceğinin öngörüldüğü, bu durumda, şikayetçilerin ihalenin feshi isteminin işin esasına girilmeden reddedildiğinden aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
İİK.nun 134/2.maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği, kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-