İİK. mad. 134/5 son cümle uyarınca, ihale bedelinin nemaları ile birlikte hak sahiplerine ödeneceği- İhalenin feshi talebinin kabulü halinde nemalandırılmış satış bedelinin ihale alıcısına; reddi halinde ise, alacaklıya ödeneceği-
Tarafların ve davaya katılanların kimliklerinin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği-
İhale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği, buna rağmen mahkemece, şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmolunması isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Tebligatın, TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken, tebliğ memurunun, kendiliğinden TK.'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapması kanuna aykırı olup, yapılan tebligatın usulsüz olduğu, İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Şikayetçinin kendisinin borçlu sıfatı bulunmadığından İİK'nun 134/2. maddesinde sayılan kişilerden olmadığı, borçlu şirket adına temsilcisi olarak talepte bulunma hakkı olduğu ancak borçlu şirketin müşterek imza ile temsil edildiği, diğer şirket temsilcisi ile aralarında husumet bulunduğu anlaşıldığından, iki ortak arasında husumet bulunduğu, mahkemece, öncelikle şikayetçi ortağa şirkete kayyum tayin ettirmesi ve kayyumun da icazetini sağlaması için süre verilip, verilen süre içinde kayyumun icazeti sağlanmadığı takdirde şikayetin husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazların satış sırasına göre birinin ya da birkaçının satılması alacaklının alacağını tüm eklentileriyle birlikte tatmine yeterli ise artık bundan sonraki diğer taşınmazların icra müdürlüğünce satışının yapılmaması gerekeceği, aksi halde, icra müdürlüğünce ihaleye devam olunarak borçlunun tüm taşınmazların satılması doğru olmayıp mahkemece borcu karşılayanlar dışındaki taşınmazlara ilişkin ihalenin feshine karar vermek gerekeceği-
Mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine, taşınmazların ihale bedelleri toplamı üzerinden para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
İhalenin, saatinden önce başlatıldığı, ihale tutanağında ihalenin bitiş saatinin gösterilmediği hususunun, mahkemece re'sen değerlendirilerek fesih nedeni yapılamayacağı-
Haczedilen ve ihale edilen menkullerin mütemmim cüz niteliğinde olması halinde, mütemmim cüz, asıl taşınmazdan ayrı olarak tasarruf işlemine konu olamayacağından, alacaklının satış talebi ile söz konusu taşınmazın ihale kapsamı dışında bırakılmasının ve icra müdürlüğünce bu talep doğrultusunda işlem yapılmasının mümkün olmadığı, mahkemece, ihale konusu menkullerin mütemmim cüz (bütünleyici parça) niteliğinde olup olmadıklarının tespiti açısından, cevap dilekçesinde öne sürülen savunma kapsamında araştırma yapılıp, icra hukuk mahkemesindeki dosyadan alınan bilirkişi raporu da getirtildikten sonra, gerekirse mahallinde keşif yapılarak bilirkişi raporu alınmak suretiyle, ihale konusu menkullerin niteliklerinin belirlenerek sonuca gidilmesi gerekeceği-
Mahkemece yüze karşı verilen kısa kararda, "Davacının davasının reddine" karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda "Davacının davasının reddine, davacının ihale bedelinin % 10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine" karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiğinden, mahkemece yapılacak işin, önceki kararlar ile bağlı olmaksızın çelişkinin giderilmesi için yeni bir karar vermekten ibaret olduğu-