Teb. K. mad. 35 gereğince tebligat yapılabilmesi için söz konusu adrese öncelikle normal usullere göre tebligat çıkartılıp bilâ tebliğ dönmesi halinde 35. maddedeki tebliğ prosedürünün işletilmesi gerektiği- Bizzat borçlu şirket yetkilisine tebliğ edildiği belirtilen satış ilanı tebligatındaki imzanın yetkiliye ait olmadığı ileri sürüldüğüne göre, mahkemece bu husus araştırılarak ve gerektiğinde tebligat mazbatasındaki imza üzerinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-  Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise, tebliğin geçerli sayılacağı- Borçlu şirket yetkilisinin kendi nam ve hesabına açmış olduğu ihalenin feshi davası ile borçlu şirketin de satıştan en geç o tarihte haberdar olduğunun kabul edilemeyeceği- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerektiği- Satış bedelinin, taşınmazın tahmini değerin yüzde ellisine,  gazete ilanı için sarf edilen gider ile kıymet taktiri giderinin eklenmesi halinde oluşan miktarı dahi karşılamadığı, bu miktara satış yolluğu ve tebligat giderlerinin de ilavesi gerektiği gözetildiğinde  İİK. mad. 129 uygun yapılmayan ihalenin re'sen feshine karar verilmesi gerektiği-
Satışın yapıldığı takip dosyasının borçlusunun şikayetçi olmadığı, ihalenin feshi talebinde bulunan şikayetçinin, takip dosyasında taraf olmadığı gibi, ihale konusu taşınmazın tapu sicilinde ilgili sıfatının da bulunmadığının görüldüğü, öte yandan, şikayet konusu ihaleye pey sürmek suretiyle de katılmadığından, şikayetçinin, İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olmadığı anlaşıldığından, mahkemece, ihalenin feshi isteminin, aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekeceği- İstemin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi halinde işin esasına girilmemiş olacağından, İİK'nun 134/2. maddesinin son cümlesi uyarınca, mahkemece, anılan şikayetçinin %10 para cezası ile mahkumiyetine karar verilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
İhalenin feshine ilişkin şikayet, görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesi veya mahkemeye yapılırsa, icra mahkemesince veya mahkemece evrak üzerinde inceleme yapılarak başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verileceği ve bu kararların kesin olduğu-
Hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebileceği- Hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği- Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu-
Muhatabın, "işe gittiği" bilgisinin kimden alındığı belirtilmediği gibi, borçlunun tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği de tespit edilmeden yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Satış ilanı tebliği zorunluluğu yerine getirilmediğinden, bu hususun başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- İhalesi yapılan, taşınmaz üzerinde ipoteği bulunan takip dışı bankanın icra dosyasına gönderdiği yazıda; “….satış tarihinde, alacak miktarının sorulmasını ve ipotek bedeli altında satışa muvafakatleri olmadığını...” bildirmesine rağmen, ihaleden önce, satış tarihi itibariyle bankanın alacak miktarının ve bu alacak miktarının ne kadarının ipotekle teminat altına alındığı hususunun araştırılmadan taşınmazın ihale edilmesinin ihalenin feshi nedeni olduğu-
Mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Haciz alacaklısının, İİK. mad. 134/2 gereğince ihalenin feshini isteyebilecek tapudaki ilgililerden olduğu- İhaleden önce, menkul hükmünde olan ve satışı yapılan menkuller hakkında, kendi dosyasından satış isteminde bulunmayan haciz alacaklısının, ihalenin feshi davası açmasına yasal imkan yok ise de, bu hükmün gayrimenkul ihalelerinde uygulanmayacağı-
Şikayetçi şirketin, takipte ipotek borçlusu konumunda olup borçlu sıfatı ile İİK'nun 134/2. maddesi gereğince ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olduğundan ihalenin feshini istemekte de menfaatinin olduğu-
Talebin reddine karar verilmesi halinde icra mahkemesinin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği-