Kıymet takdirine itiraz davasının; İİK'nun 128/a maddesinde düzenlenmiş olup, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tespitinin yerinde olup olmadığını tespite yönelik bir şikayet olduğu - Bu şikayette ilgilinin, icra müdürlüğünce yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığı, malın belirlenen değerinin gerçek kıymetini yansıtmadığı iddiasıyla mahkemeye başvurmuş olduğu - Mahkemece yapılacak işin; icra müdürü tarafından belirlenen değerin, taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle icra memurunun işleminin doğru olup olmadığını denetlemekten ibaret olduğu - Dolayısıyla mahkemenin, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile, icra müdürünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyeceği -
İhaleye konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin, toplu rehin kapsamında olmadığı anlaşıldığından taşınmazın takibe konu diğer taşınmazlardan ayrı olarak satılarak paraya çevrilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gibi bu hususun ihalenin feshini de gerektirmeyeceği-
İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği- Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Satış ilanının borçluya, satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için satıştan makul bir süre önce tebliği gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına direnilmesi ve bu kararın alacaklı ile ihale alıcısı tarafından temyizi üzerine yeniden incelenmekle, taşınmazın kıymet takdirine ilişkin tespit edilen değerin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması göz önüne bulundurulduğunda, Bölge Adliye Mahkemesi ........Hukuk Dairesi'nce verilen kararın yerinde olduğunun anlaşıldığı-
Borçluya satış ilan tebliğinin usulüne uygun yapıldığı isabetli olarak tespit edildiğine göre, ilk derece mahkemesince, şikayetin süre aşımı nedeniyle usulden reddine ve para cezasına yer olmadığına karar verilmesinin gerekeceği-
Dava konusu taşınmaza; davalı ve davacıların murisi 1/2’şer payla malikken, açılan ortaklığın giderilmesi davası sonucu ihale ile davacılar satın aldığından mülkiyetin ihale tarihi itibariyle geçeceği ve ihale tarihi itibariyle taşınmaza tam malik olup, bu husus gözetilmeden, davacıların ½ pay sahibi olduğu kabul edilerek ecrimisil hesap edilmesinin doğru olmayacağı- Ecrimisil davalarında talep olması halinde, bilirkişi tarafından her yıl için saptanan ecrimisil miktarına tahakkuk tarihleri olan dönem sonlarından (her yıl için 31 Aralık tarihinden) itibaren yasal oranda faize hükmedilmesi gerekeceğinden toplam ecrimisil bedeli için, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinin doğru olmadığı-
İcra müdürlüğünce yapılan kıymet takdiri sonucu ihalesi yapılan taşınmaza 235.397,84 TL değer biçildiği, borçlunun taşınmazına takdir olunan değerin gerçek değerinin altında olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmesi üzerine mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda, taşınmazın değerinin müdürlükçe belirlenen değerin üzerinde, 252.000 TL olarak tespit edildiği, buna rağmen açık hata yapılarak ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile şikayetin reddine karar verildiği, icra müdürlüğünce anılan ret kararı göz önüne alınarak müdürlükçe 22/02/2017 tarihinde belirlenen değer üzerinden taşınmazın ihaleye çıkarıldığı, bu haliyle muhammen bedelin gerçek değeri yansıtmadığı görüldüğünden, mahkemece, borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazın (icra müdürlüğünce, kıymet takdir tespitinin yaptırıldığı 22/02/2017 tarihindeki) tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Satış kararında köyde ilan yapılması yönünde karar alınmadığından satışın köyde ilan edilmemiş olmasının ihalenin feshi nedeni olarak kabul edilemeyeceği- Taşınmazın niteliği ve değeri gözönünde bulundurularak yerel gazetede, icra müdürlüğünün divanhanesinde ve elektronik ilanlar yapılmakla ilanlardan beklenen amaç yasanın öngördüğü şekilde yerine getirilmiş bulunduğu- İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde, mahkeme şikayetçiyi, feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği-
Satışı yapılan taşınmaz için alacaklının daha önce açmış bulunduğu tasarrufun iptali davası sonucunda verilen kararın, ihale tarihinden önce kaldırıldığı hususunun fesih sebebi olarak kabul edilemeyeceği-
Şikayete konu menkul ihalesinden itibaren, yasal 7 günlük süre içerisinde borçlu tarafından icra hukuk mahkemesine ihalenin feshi istemi ile başvurulduğunun görüldüğü, bu durumda borçlunun ihalenin feshine yönelik şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-