Kesinleşen kıymet takdirinin, yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyeceği- Borçlu tarafından icra müdürlüğünce alınan rapora itiraz edildiğinden iki yıllık sürenin, icra müdürlüğünce aldırılan rapordaki değerleme tarihinden başlayacağı-
Borçlu vekilinin "belirlenen değerin yüksek olduğunu" ileri sürerek kıymet taktirine itirazı sonucu icra mahkemesinin kararı ile taşınmazın değerinin daha düşük tespit edilerek satışın mahkemece belirlenen bu değer üzerinden yapıldığı anlaşıldığından ve satışa esas alınan kıymetin icra müdürlüğünce belirlenen kıymetten düşük olması borçlunun talebi üzerine icra mahkemesince verilen karar nedeniyle olduğundan bu hususun fesih nedeni yapılmasının hatalı olduğu-
Şikayet üzerine ödeme emrinin, usulsüz tebliğ edildiğinin tespit edildiği, bu nedenle icra dosyasında yapılan tüm işlemlerin geçersiz sayılmasına karar verildiği böylelikle haksız olarak haczedilen ve muhafaza altına alınan ayakkabıların yedieminde kaldığı, davacının ayakkabılarının haksız bir şekilde haczedilip muhafaza altına alınarak yediemine teslim edildiği ve icra mahkemesince, yapılan haciz ve muhafaza işlemlerinin geçersiz sayılmasına karar verildiği göz önüne alındığında, hukuka aykırı olarak haczedilen malları teslim alması için davacının yediemin ücreti ödemesi beklenemeyeceğinden, yediemin ücretini ödeyerek ayakkabıları teslim alma yükümlülüğünün malları hukuka aykırı haczettiren davalıya ait olduğu-
Kesinleşen kıymet takdirinin, yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyeceği- Borçlu tarafından icra müdürlüğünce alınan rapora itiraz edildiğinden iki yıllık sürenin, icra müdürlüğünce aldırılan rapordaki değerleme tarihinden başlayacağı- Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren, iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihale gerçekleştirilmiş olup, bu hususun ayrıca re'sen gözetilmesi gerektiği ve ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı-
İlk ihalenin feshine sebep olan hissedar alıcının tamamlayıcı ihaleye teminatsız girme talebi- İcra dairesi, ilk ihale alıcısının, peşin para veya teminatla ihaleye katılmasına karar verirse; ilgilinin bu ihaleye katılabilmesi için teminat göstermesi gerektiği, birinci alıcının, daha önceki ihalenin feshine sebebiyet verdiği gözetildiğinde, İİK 133/2 gereğince ki ihale arasındaki farktan sorumlu olacağından teminat talep edilmesine dair satış memuru kararının isabetli olduğu-
Borçlunun yasal süresi içerisinde süre tutum dilekçesi vermesi, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren gerekçeli istinaf dilekçesi sunmaması halinde, kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İİK. 129da, "rüçhanlı alacak" ile kast edilenin satış yapılan dosya alacağına rüçhanlı alacaklar olduğu- Takip yapan ipotek alacaklısının alacağına rüçhanlı alacak yok ise; rüçhanlı alacağı karşılama ilkesinin tartışılmayacağı- İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibini yapan ve satış isteyen ipotek alacaklısı bankanın, alacağının altında satış yapılması mümkün olup; ipotek bedelinin altında satılmasına muvafakatinin aranmayacağı-
İhalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerektiği- Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağı-
İhaleye konu taşınmazın mülkiyeti ihale tarihinden önce TMK 716 gereği hükümle yeni malik 3. kişiye geçtiği, tescil için tapuya müzekkere gönderilmemesi suretiyle mülkiyet durumunun sicile yansıtılmadığı ve satış kararı tarihinde taşınmazın borçlu adına tapuda kayıtlı gözüktüğü gözetildiğinde, borçlu adına kayıtlı olmayan taşınmazın ihale tarihinde bu durumu bilmeyen şikayetçiye yeni malikin de haberi olmadan ihale edilmiş olması karşısında ihale alıcısı yönünden taşınmazın esaslı unsurlarında hata teşkil edeceği ve bu durumda 3. kişi ihale alıcısına genel mahkemede dava açması yönünde bir yükümlülük yüklenemeyeceği, taşınmazın ihale alıcısı adına tescilinin yapılamaması, şikayetçi ihale alıcısının taşınmazın esaslı vasıflarında hataya düşürülmesi niteliğinde olup, bu husus İİK'nun 134/7. maddesi uyarınca ihalenin feshi sebebi olduğundan ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-