İşçilik alacağına ilişkin davada kararın verildiği tarih itibariyle dava konusu miktarın temyiz edilebilirlik sınırı altında olduğundan temyize gidilemeyeceği-
Alacağı temlik edenin, temlikle birlikte borçlu ile hukuki ilişkisi kesildiğinden, alacağın tahsiline ilişkin hakların temellük edene geçmesi alacağın temlikinin doğal bir sonucu olup temlik alanın davaya katılma talebinin kabulü ile temliknamede belirtilen miktarın temlik alana, kalanın da mirasçılarına ödenmesi gerektiği-
Trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybı ve ikame araç bedelinin tahsili istemiyle açılan davada, davacı tarafça, davada araç hasarı talep edilmediği, ancak kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı istendiği, hükümde esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen araç değer kaybının yanlış hesaplandığı- Mahkemece aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının yeniden hesaplanması gerektiği-
Borca ve yetkiye itiraz eden borçlunun öncelikle yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itiraz nedenlerinin değerlendirilmesi gerektiği-
Muvazaaya (TBK. mad. 19) dayalı olarak açılan ve İİK. mad. 277 uyarınca açılan tasarrufun iptali davası ile birleştirilen davada; müdahil dava konusu taşınmazla ilgili satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını ve taşınmazı satın almak istediklerini belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmişse de, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin talebinin kısmen kabul kısmen reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin ara kararına yönelik temyiz başvurusunun, söz konusu karara temyiz başvuru imkânı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği- HUMK'da ihtiyati tedbir kararlarına yönelik temyiz yolunun öngörülmediği- İhtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararına yapılan kanun yolu incelemesinde istinaf mahkemesi, başvuruyu yerinde görürse, sadece kanun yolu başvurusunun kabulüne karar vermeyecek, işin esası olan ihtiyati tedbir kararının kabulüne de karar vereceği- İhtiyati tedbirle ilgili getirilen kanun yolunun, temyiz olarak anlaşılmasının, işin mahiyetine, esasına ve amacına uymadığı-
HMK ile ihtiyati tedbir konusunda öngörülen kanun yolunun, "iki dereceli yargılama" olduğu, başka bir ifadeyle "ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesinden oluşan iki dereceli yargılama olduğu, bunun sonucu olarak, ihtiyati tedbirle ilgili getirilen kanun yolunun, temyiz olarak anlaşılmasının, işin mahiyetine, esasına ve amacına uymadığı-
Muvazaalı icra takibinin iptaline ilişkin davada, "icra dosyasına yapılacak ödemelerin davalıya ödenmesinin ve tüm icrai işlemlerin durdurulması" yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin talep reddedilmiş olup davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararına yönelik temyiz başvuru imkanı bulunmadığı-
İhtiyati tedbir isteminin reddine dair kararın hiçbir süreye tabi olmadan her zaman temyiz edilmesinin mümkün olmayacağı-
Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedenini oluşturacağı- Yerel Mahkemenin, bozmadan sonra önceki kararla bağlı olmaksızın, çelişikliği kaldırmak kaydıyla, vicdani kanaatine göre karar verebileceği-