6306 s. K. uyarınca yapılan riskli yapı tespitinden sonra Kat Mülkiyeti Kanununun hükümlerin, 6306 s. Kanun ve Uygulama Yönetmeliğinde yer alan düzenlemeleri etkisiz bırakacak şekilde yorumlanabilir mi? Güçlendirmenin tespitinin yanında, Islah dilekçesi ile güçlendirme projesi kapsamında avans toplama ve güçlendirme için yetkilendirilme istediğinden, davacının ıslahla eklediği talebin taşınmazın aynına ilişkin olduğunun kabulü ile temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının kaldırılması gerektiği- Dava konusu anataşınmazda gerekli araştırmalar yapılıp, 2007 tarihli Deprem Yönetmeliği hükümlerine göre olası bir depreme karşı nasıl ve ne şekilde güçlendirme yapılacağı ve güçlendirme bedeline ilişkin hususlar tam olarak tespit edilmesi, bu tespitin yapılmasından sonra güçlendirme projesinin yaptırılarak gerekli makamlardan onayının da alınmasından sonra 634 s. Kat Mülkiyeti K. mad. 35(d) uyarınca anataşınmazın korunması, onarımı ve bakımının yöneticinin görevleri arasında olduğu, yöneticinin bu işi kat maliklerinden toplayacağı avansla yapacağı dikkate alınarak bilirkişinin saptayacağı güçlendirme maliyetinin anataşınmaz kat maliklerinden (davacı taraf da dahil) avans niteliğinde olarak kanunun 20/b maddesi uyarınca arsa payları da dikkate alınarak toplanması, masrafların daha fazla olması halinde kalan kısmın da kat maliklerinden alınması suretiyle onarımı yapması için varsa öncelikle yöneticiye yetki ve uygun bir süre verilmesi, yöneticinin bulunmaması veya yöneticinin yerine getirmemesi halinde davacı tarafın bu konuda yetkilendirilmesi gerektiği-
İcra edilebilirlik şerhinin verilmesi, çekişmesiz yargı işi olup, buna ilişkin inceleme dosya üzerinden yapılacağı-
Bir mahkeme kararının temyiz edilip edilemeyeceği belirlenirken, temyiz hakkının doğduğu (kararın verildiği) tarihteki hukuksal durum esas alınması; karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmü temyiz sınırı yönünden hangi düzenlemeyi içeriyor ise, ona bağlı kalınması gerekeceği-
6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinde belirlenen temyiz parasal sınırlarının Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılmasının öngörüldüğü, karar tarihi itibarıyle bu miktarın "41.530,00 TL" olarak belirlendiği, somut olayda 13.734,00 TL ziynet alacağının ödenmesine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen kararın kesin olduğu-
Navlun iadesinin reddine ilişkin kararı temyiz edilmemiş olması karşın bu hususta karar düzeltme talebinde bulunulmasında hukuki yararı olmadığı- Karar düzeltme sebeplerden hiçbirine uygun olmayan ve dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan dolayı karar düzeltme isteminin reddedilmesi gerektiği-
“İcra edilebilirlik şerhinin” verilmesinin çekişmesiz yargı işi olduğu ve “çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararların” temyiz edilemeyeceği-
Temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin kararın kesin olduğu- Davacı vekili, temyiz aşamasında boşanma dışındaki tüm taleplerinden ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiğinden, davacının boşanma davasının fer'ilerinden ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti taleplerinden feragat beyanı gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin kararın kesin olduğu- Davacı temyiz aşamasında boşanma davasından ve boşanmanın ferilerinden feragat ettiğini bildirdiğinden, davacının beyanı gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ilişkin şerhlerin devamı ile tapuya tesciline karar verilmesi talepli davanın niteliği gereği maktu harca tabi olduğu ve bu konuda verilen kararın temyiz edilebileceği- Satış vaadi sözleşmesi şerhinin ilk 5 yıllık etkisi bittiği için ikinci kez 5 yıllık şerhin konulmasının talep edilmesinde davacının hukuki yararı var mıdır?
Tasarrufun iptali davalarında icra dosyasına yatırılan harçların bu dosyada alınması gereken harçtan mahsup edilemeyeceği- Bilirkişilerden taşınmazların tasarruf tarihindeki değerlerini bildirir ek rapor alınması, bilahare takip konusu alacak miktarı (kat'i aciz belgesi düzenlenmiş ise kat'i aciz belgesindeki miktar) ile iptali istenen tasarrufların; tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden eksik kalan harcın tamamlanması gerektiği-