Davacının dayandığı senedin düzenlendiği tarihte annesi sağ olup davacının tapu kayıt malikinin mirasçısı olma durumu henüz mevcut olmadığından davacının dayandığı senede miras payının devri sözleşmesi niteliği verilemeyeceği, dayanılan senedin, tapuya kayıtlı taşınmazın resmi nitelikte olmayan adi senetle satışına ilişkin olduğu, tapulu taşınmazların haricen satışı geçersiz olduğundan iptal ve tescile ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği, ancak talep edildiği takdirde kural olarak, 10.07.1940 tarih ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme ve 07.06.1939 tarih, 1936/... Esas, 1939/... Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda tarafların verdiklerini geri alabilecekleri-
Davanın; harici satış sözleşmesine dayalı tapudaki miras payının iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu- O halde, Mahkemece, TMK'nun 677. maddesi hükmü uyarınca bir mirasçının diğer mirasçıya payını yazılı sözleşme ile devrinin geçerli olduğu ve davalı tarafından sözleşmeye atılan imza inkar edilmediği göz önünde bulundurularak; taraflar arasında miras payının devrine ilişkin 01.09.1976 tarihli sözleşmeye değer verilerek, dava konusu taşınmazda mirasbırakan Mümin'den intikal eden miras payının, davacının miras payı oranında iptal edilerek davacı A.. Ö.. adına tescilinin gerektiği-
Davacının, murisinin dava konusu taşınmazdaki hissesini miras payının devri sözleşmesi ile kendisine devrettiği iddiasıyla açtığı tapu iptal ve tescil davasında, davanın açılma tarihinden önce davacı ve tarafların katılımıyla tapuda intikal işlemi yapıldığı ve bu işlemle dava konusu taşınmazı paylı mülkiyete dönüştürdüğü, bu işlemin, tarafların oybirliğiyle miras payının devrine ilişkin sözleşmeden dönme niteliğinde olduğu, miras payının devri sözleşmesinin artık hukuki sonuç doğurma özelliğini kaybettiği-
Davacının dayandığı 22.12.1953 tarihli "tereke taksim senedi" başlıklı adi yazılı sözleşmenin metninde "varislerden ...., bizlere kalan hisselerimizi 1300 lira bedel mukabilinde diğer hissedarlar ... ve....'a satış ettik, paramızı aldık." açıklaması yer almakta olup, bu sözleşme TMK. mad. 677 vd. uyarınca miras taksim sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceğinden, davanın niteliğinin miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığı, davacılarca dayanılan bu sözleşmenin; katılan mirasçılar bakımından miras payının devri niteliğinde olduğu ve TMK. mad. 677/1 uyarınca mirasçılar arasındaki devirler için yapılan sözleşmelerin adi yazılı olarak yapılması yeterli olduğundan, geçerli bir sözleşme olduğunun kabul edilmesi gerektiği, mahkemece, davaya konu sözleşme açısından, sözleşmenin senette imza ve parmak izleri bulunan miras payını devredenler bakımından bağlayıcı olup olmadığı yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Mirasçılardan birinin imzasını taşıyan tarihsiz "miras hissesinin temliki" başlıklı senette miras payının mirasbırakana devredildiği yazılı olduğu halde, mahkemece anılan senedin geçerliliği hakkında bir değerlendirmede bulunulmamasının isabetsiz olduğu-
Davacı vekili, dilekçe ile tapu kayıt malikinin diğer mirasçılarını davaya dahil etmiş ise de, diğer mirasçıların sonradan dava açılması niteliğinde kabul edilemeyecek bir işlemle davaya dahil edilmelerinin, bu kişilere davalı sıfatını vermeyeceği-
TMK'nun 677/son (743 sayılı TKM'nin 612) maddesi gereğince taraflar arasında Noterde yapılan sözleşmenin, mirasçılar arasındaki paylaşıma katılma yetkisi vermeyeceği, ancak paylaşma sonucunda mirasçılara özgülenen payın kendisine verilmesini isteme hakkını sağlayacağı-
Miras payının devri sözleşmesine dayalı TMK'nun 677. maddesi uyarınca açılan pay iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, dava 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakameleri Kanun'un (HUMK) yürürlükte bulunduğu dönemde açıldığı ve davacı vekilinin de dava dilekçesinde delil kısmında “...her türlü kanıt" delile dayandığı görüldüğünden, yemin deliline de dayandığının kabulü gerekeceği-
Davaya konu miras payının devrine ilişkin sözleşme Noterlik Kanunu 84 ve onu izleyen maddeleri uyarınca noter tarafından düzenleme şeklinde düzenlenmiş olup, bu belge, HMK’nun 204. (HUMK'nun 295/1.) maddesi anlamında resmi senet niteliğini haiz bulunması ve sahteliği ispat edilmedikçe geçerli sayılması gerekeceği-
Yazılı olmak koşuluyla mirasçılar arasında yapılan miras payının devrine dair sözleşmelerin geçerli olduğu- Feragatnamenin, dava konusu bağımsız bölüm elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup anılan maddede yazılı koşulları taşımakta olduğu- Davanın; mirasçılar arasındaki bir dava niteliğinde olduğu mirasçılık yoluyla diğer davalılara intikal eden paylar yönünde de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-