Davacı vekili, dilekçe ile tapu kayıt malikinin diğer mirasçılarını davaya dahil etmiş ise de, diğer mirasçıların sonradan dava açılması niteliğinde kabul edilemeyecek bir işlemle davaya dahil edilmelerinin, bu kişilere davalı sıfatını vermeyeceği-
Davacının dayandığı 22.12.1953 tarihli "tereke taksim senedi" başlıklı adi yazılı sözleşmenin metninde "varislerden ...., bizlere kalan hisselerimizi 1300 lira bedel mukabilinde diğer hissedarlar ... ve....'a satış ettik, paramızı aldık." açıklaması yer almakta olup, bu sözleşme TMK. mad. 677 vd. uyarınca miras taksim sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceğinden, davanın niteliğinin miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığı, davacılarca dayanılan bu sözleşmenin; katılan mirasçılar bakımından miras payının devri niteliğinde olduğu ve TMK. mad. 677/1 uyarınca mirasçılar arasındaki devirler için yapılan sözleşmelerin adi yazılı olarak yapılması yeterli olduğundan, geçerli bir sözleşme olduğunun kabul edilmesi gerektiği, mahkemece, davaya konu sözleşme açısından, sözleşmenin senette imza ve parmak izleri bulunan miras payını devredenler bakımından bağlayıcı olup olmadığı yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Mirasçılardan birinin imzasını taşıyan tarihsiz "miras hissesinin temliki" başlıklı senette miras payının mirasbırakana devredildiği yazılı olduğu halde, mahkemece anılan senedin geçerliliği hakkında bir değerlendirmede bulunulmamasının isabetsiz olduğu-
TMK'nun 677/son (743 sayılı TKM'nin 612) maddesi gereğince taraflar arasında Noterde yapılan sözleşmenin, mirasçılar arasındaki paylaşıma katılma yetkisi vermeyeceği, ancak paylaşma sonucunda mirasçılara özgülenen payın kendisine verilmesini isteme hakkını sağlayacağı-
Miras payının devri sözleşmesine dayalı TMK'nun 677. maddesi uyarınca açılan pay iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, dava 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakameleri Kanun'un (HUMK) yürürlükte bulunduğu dönemde açıldığı ve davacı vekilinin de dava dilekçesinde delil kısmında “...her türlü kanıt" delile dayandığı görüldüğünden, yemin deliline de dayandığının kabulü gerekeceği-
Davaya konu miras payının devrine ilişkin sözleşme Noterlik Kanunu 84 ve onu izleyen maddeleri uyarınca noter tarafından düzenleme şeklinde düzenlenmiş olup, bu belge, HMK’nun 204. (HUMK'nun 295/1.) maddesi anlamında resmi senet niteliğini haiz bulunması ve sahteliği ispat edilmedikçe geçerli sayılması gerekeceği-
Yazılı olmak koşuluyla mirasçılar arasında yapılan miras payının devrine dair sözleşmelerin geçerli olduğu- Feragatnamenin, dava konusu bağımsız bölüm elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup anılan maddede yazılı koşulları taşımakta olduğu- Davanın; mirasçılar arasındaki bir dava niteliğinde olduğu mirasçılık yoluyla diğer davalılara intikal eden paylar yönünde de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
TMK’nun 677. maddesi hükmü uyarınca yazılı olmak koşuluyla bir mirasçının payını diğer mirasçıya devrinin geçerli olması gerekeceği-
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15. maddesi 3. fıkrası hükmüne göre, mirasçılar, taşınmazlar üzerindeki miras paylarını yazılı olmak kaydıyla birbirlerine devredebilecekleri-
Dava açıldığı tarihte kural olarak tapu iptali ve tescil davalarının dava kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise mirasçılarına yöneltilerek açılması gerekeceği-
Taksim sözleşmesinin geçersiz olduğu, uygulama olanağı bulunmadığı belirtilerek davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği; dava açılmasından sonra davacının "hukuki yararı" veya "davanın konusu" ortadan kalktığından davanın konusuz kalacağı-