Davacılar adına yapılan pay temlikinin, vekil tarafından vekalet görevi kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmediği, davacıların iradesine uygun işlem yapıldığı-
Elbirliği ya da müşterek mülkiyet hükümlerine tabi tapusuz taşınmazlarda mirasçılardan veya müştereklerden birinin diğerine payının ya da miras payının devrinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince her türlü delille kanıtlanabileceği-
TMK.nun 677. maddesi uyarınca tapuda kayıtlı taşınmazlarda miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmenin geçerliliğinin yazılı şekle bağlı olduğu-
Dava konusu 358 ada 73 sayılı parselde söz konusu elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi halinde hukuki sonuç doğurmak üzere davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, elbirliği mülkiyet çözülmeden iptal ve tescile karar verilmesinin anılan madde hükmüne aykırı olduğu, taşınmaz elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan, mirasçılardan (davalılardan) bir tanesinin hükmü temyiz etmesinin doğurduğu hukuki sonuçlardan diğer ortakların da yararlanacağı, bu nedenle hükmün sadece bir mirasçı tarafından temyiz edilmesi yeterli olup, diğerlerinin herhangi bir temyiz isteğinde bulunmamalarının sonuca etkili olmadığı-
Mirasçılar arasında yapılacak miras payının paylaşımına ilişkin sözleşmenin geçerliliğinin yazılı şekilde yapılmasına bağlı olduğu, TMK.nun 676/son fıkrası uyarınca paylaşım sözleşmesinin yazılı yapıldığının bir gerçek olduğu, miras payının devrine ilişkin mirasçılar arasında yapılacak sözleşmelerin de yazılı yapılması yeterli olup resmi şeklin aranmayacağı, (TMK. m.677) ancak TMK.nun 677/son fıkrasında açıklandığı gibi 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra bir mirasçının üçüncü kişiyle yapacağı miras payının devri sözleşmelerinin noterlikçe düzenlenmesi koşuluna bağlandığı, yani resmi şeklin mirasçılar açısından değil, üçüncü kişiler bakımından getirilen bir olgu olduğu-
Davacının başvurusuyla noterde düzenleme şeklinde yapılan tek taraflı feragatname başlıklı belge, miras payının diğer mirasçılara devrine ilişkin olup (TMK. mad. 677/1), ivazlı olması nedeniyle, lehine feragat edilen mirasçılar katılmadı­ğından geçersiz olduğu- Feragatname iki yanlı olmadığından sözleşme olmamakla birlikte, sözleşme benzeri tek yanlı hukuksal işlem niteliğinde olduğundan; sözleşmele­re uygulanan hükümlere tabi olduğu-Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu, bir hakkın açık­ça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumayacağından (TMK. mad. 2), edimlerin ifasından sonra davacının şekil eksikliğini ileri sürerek, gerçekleştirdiği tek yanlı hukuksal işle­min iptalini istemesinin; Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük ilkesine aykırı olduğu-
Mirasçılardan bir kısmı ve miras bırakan adi yazılı belgede yer almadığı gibi belgenin düzenlendiği tarihte miras bırakanın sağ olması sebebiyle de belgenin TMK'nın 677-678. maddelerine göre miras payının devri niteliğinde olmayıp hukuki sonuç doğuramayacağı gibi henüz kazanılmamış bir haktan vazgeçilmesi de mümkün olmadığından davanın reddi gerekeceği-
“Türk Medeni Kanunun Mirasın Açılmasından Önce Yapılan Sözleşmelere” ilişkin hüküm içeren 678.maddesine göre; mirasbırakanın katılması veya izni olmaksızın bir mirasçının henüz açılmamış bir miras hakkında diğer mirasçılar veya üçüncü bir kişi ile yapacağı sözleşmeler geçerli olmayıp böyle bir sözleşme gereğince yerine getirilmiş olan edimlerin geri verilmesi istenebilir; buna göre, adiyen düzenlenen sözleşmeler geçerli ise de, buna mirasbırakanın katılımı ya da izni arandığı-
Bir temlik işleminin muvazaalı olduğunun tespit edilip karar kesinleştiğinde sonradan bu temlike icazet verilmesinin muvazaalı işlemi geçerli hale getirmeyeceği- Davacının önceki davada yaptığı beyanlar eldeki davayı redde gerekçe olamazsa da, taraflar arasında yazılı olarak yapılan ‘temlik işlemine karşı dava açmayacağına’ ait miras devir sözleşmesi, tarafları bağlayacağından, davanın reddi gerekeceği-
TMK'nın 677/1. maddesine göre; mirasçılar arasında miras payının devri konusundaki sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlı olup, maddedeki yazılılık şartı ispat şartı olmayıp geçerlilik şartı bu­lunduğundan, yazılı sözleşme bulunmayan miras payının devrine ait sözleşmenin varlı­ğının yemin deliliyle kanıtlanması mümkün olmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-