Dava konusu parsel, kadastro(tapulama)yoluyla tapuya tescil edilip, tespitten önceki miras payının devrine ilişkin dava yönünden hak düşürücü süre gerçekleşmiş olduğunda, tespitten önceki sebep bakımından davanın reddi gerekeceği, miras payının tespitten sonra devri ise, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın devri Tapu Sicil Müdürlüğü önünde resmi şekilde yapılması gerekeceği, bu şekilde yapılmadığı sürece geçerli bir sonuç doğurmayacağından talebin reddi gerekeceği-
Miras paylarının devri sözleşmesinin adi yazılı olması yeterli olduğu gibi terekenin tümünü kapsaması gerekmeyeceği-
Miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmenin yazılı olması gerektiği, bunun «ispat şartı» değil «geçerlilik şartı» olduğu–
El birliği şeklinde malik mirasçılar arasında, miras paylarının adi yazılı belge ile devrinin geçerli olduğu-
Miras taksim sözleşmesinin, terekeye dahil tüm taşınmaz malları kapsaması gerek bulunmadığı–
Davacı sadece babasından intikal eden miras hisselerini devrettiğinden, aynı taşınmazlarda, davacıya daha sonra ölen annesinden intikal eden miras hisseleri vekaletname kapsamı dışında kaldığından, davacıya annesinden intikal eden hisselerin belirlenerek, bu hissenin vekaletname kapsamı dışında olduğu gözetilerek, bu hisse oranında iptal ve davacı adına tescile karar verilmesi gerekeceği-
Paylaşma (taksim) sözleşmesinin yazılı olmadıkça geçerli olmayacağı–
Terekenin tamamını veya terekeye dahil bir mal üzerinde mirasçıların yapacakları pay devri sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması gerekeceği-
Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi müşterek mülkiyet şeklinde olduğundan, yazılı olarak yapılan miras payının devri sözleşmelerinin geçersiz olduğu-